Son gönderiler

ALLAH İLE ALDATANIN ÖNDE GİDENİ

Rahmetli babam hep “Bel’amların şerrinden muhafaza eyle Ya Rabbi…” diye dua ederdi. “Bel’am kim ki?” diye sorduğumda “Allah ile aldatanın önde gideni” derdi… Böylesi duaları dinleyerek büyümüş olmamdan olacak “saray ulemasından” oldum olası hiç hazzetmem.Gel gör ki Allah ile aldatanların şahı olan “Bel’am” konusunu ne cami vaazlarından, ne de ilahiyat kürsülerinden pek duyamazsınız. Kur’an’da...

Absürd din, çifte hakikat ve bölünmüş dinî hayatlar

“Absürt” sözcüğü Hind-Avrupa dil kökünde sağır, dilsiz, boğuk sesli (surdo) dan Latince’ye sağır (surdus/absurdus) olarak, oradan da Fransızca’ya saçma, anlamsız (absurd) manası kazanarak geçmiş… TDK sözlüğünde “saçma” sözcüğünün karşısında ise şunlar yazıyor: Akla uygun olmayan, yersiz bulunan, pestenkerani, absürt… Pestenkerani de Farsça’da uyduruk, saçma sapan görünüm, resim demek… Bu durumda...

EY DİN BARONU!EY SİMSAR!DİNLE KİTAP’TAN…

“Baron” kelimesi Orta Latince’de “engel” anlamına gelen “barra” dan geliyor. Fransızca’ya “barre”, İngilizce’ye de “bar” olarak geçmiş… Türkçe’de kullanılan bar, ambargo, bariyer, baraj, barfiks, barmen, baro kelimeleri de bu kökten.Bunların hepsinde “engelleme, çevirme, bir yerde toplama” manası var. Hatta bizde Erzurum ve Artvin yöresi halk oyunlarına Ermenice’den geçen grup, topluluk, insan...

Sübyanla evlilik, çokeşlilik, kadın dövmek

Gerçi bu konularda daha önce defalarca yazdım; “Çokeşlilik”, “Kur’an kadınları dövün diyor mu?”, “İslam’da cariye var mı?”, “Kadın erkeğin kaburga kemiğinden mi yaratıldı?” başlıklı makalelerimize bakılabilir. Burada onları güncelleştirerek kısa bir özet sunacağım. Görüyorsunuz, dönüyor dolaşıyor aynı şeyler yine gündeme geliyor. Her şeyden önce şunu söyleyeyim: Ben bu tür vak’alara “mahalle...

“CENAB-I HAKK”

Allah’a “Cenâb-ı Hakk” demişiz…Ne büyük , ne muhteşem bir söz!“Cenâb”: Saygınlık, yücelik ve ululuk ifade eden bir deyim.“Hakk”: 1- Gerçek, gerçeğin ta kendisi 2- Doğruluk, hak, adalet…“Cenâb-ı Hakk”: Büyük, Saygın, Yüce Gerçek, Doğruluk, Hak, Adalet…Esmaü’l-Hüsna’dan olan el-Hakk Kur’an’da on yerde doğrudan Allah yerine, 218 yerde gerçek, doğru, adalet, hak anlamında Kur’an, İslam ve tevhid...

Mahalle Duvarları

TDK sözlüğünde “saf” sözcüğünün karşısında şunlar yazıyor: 1- Katıksız, arı, katışıksız, halis, has: “Saf tereyağı.” 2- (mecaz) İyi niyetli, art niyetsiz: “Senin bu kadar çocukça saf olduğunu bilmezdim.”- P. Safa 3- (mecaz) Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen, bön, safdil: “Yenge, açık sözlü, saf bir kadıncağızdır.”- R. N. Güntekin “Saf Türkiye”...

“MODERNİST MÜLAHAZALAR”

“Söylenenleri gözlüklerinin üzerinden süzerek dinledi… Gençlerin söyledikleri bittikten sonra önce sakalını eliyle sıvazladı… Alnının kırışmasından sinirlendiği anlaşılıyordu. Biraz da göbeğini ovduktan sonra gerinerek şöyle dedi: “Bunlar modernist mülahazalardır…” (İslam’ın Yenilikçileri, c.2, S. A. Han girişi)Etrafınızda hoca, şeyh, şıh, pir, molla, üstat, abi vs. olarak tanıdığınız bu...

İBRAHİM’İN SORULARI

Kimler soru sorar?Soru soran zihin nasıl bir zihindir?Bir toplumda “soru saran adam” olmak ne demektir?Örneğin bir peygamberi “sorun soran adam” olarak hiç düşündünüz mü?Eğer öyleyse gelin “İbrahim’in soruları” üzerine düşünelim.Bakın Hz. İbrahim neler sormuş?(Allaha) “Allahım! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster” dedi. “Yoksa inanmıyor musun?” deyince “Evet, inanıyorum ama kalbim iyice tatmin...

Kur’an kıssaları: Mucize mi Masal mı?

Malum, Kur’an’da geçmiş çağlardan bahseden “kıssalar” var. Bunlar Kur’an’ın neredeyse 3/2’sini oluşturuyor. Mesela Enbiya, Kasas, Yusuf vb. sureler tümüyle, diğerleri de kısmen bunlardan oluşuyor. Peki, bu kıssalarda ne anlatılıyor? Şuana kadar bu konuda iki yol izlendi. 1- Bunların her biri birer mucizedir. Bir defalığına ve o peygambere mahsus olmak üzere olmuş bitmiştir. Tabiatın işleyişine...

KUR’AN’IN İLK EMRİ NEYDİ?

Malum, Hz. Peygamber’e ilk gelen ayetler “Alak” suresinin ilk beş ayeti idi.Hz. Peygamber, Hira mağarasına çekilip derin düşüncelere daldığında kendisine böyle ayetler geleceğini beklemiyordu.35 yaşına bastığında kendiliğinden biriken bir “vicdani uyanış” ile mağaralara çekilmeye başlamış, Mekke’de yaşanmakta olan vahşet ve insanlığın gidişatı üzerine düşünmeye başlamıştı.Öyle ki bazen kırk gün...

Kategoriler

SON İÇERİKLER

ARŞİV

Konular