Konu

mısır

m

Firavun’u Tanıyalım

“Firavun” ismi Kur’an’da tam 74 kez geçer. 70’li yılların muhafazakâr dergilerinin başlık altında geçen ifadesiyle; dinî, millî, ilmî, siyasî, iktisadî ve ictimaî bir “kenz” (biriktirme) ve “temerküz” (merkezileştirme) karakteri olarak betimlenir. Bütün zamanlara ve mekanlara taşınabilsin diye mümkün mertebe yer ve mekan isimlerinden arındırılarak anlatılır. Kitab’ın en güncel, en yaşayan karakterlerinden birisidir. Hatta baş karakteridir bile diyebiliriz. *** Yaygın dini zihne göre Firavun...

Güçten düşen Firavun

Eski Mısır’da güçten düşen Firavun öldürülürdü. Firavun güçlü olmak zorunda olduğu için, hastalık, felç vs. halinde güçsüz görüneceği ve “tanrılık” özelliği zedeleneceği için öldürülür ve yerine güçlü olan getirilirdi. Firavun güçlü, otoriter ve “kodum mu oturtur” durumda olmak zorundaydı. Zaten Firavun’a onun için “Tanrı  Ra’nın gözü/oğlu”(Fi-Ra-Vun) denmekteydi. Buna karşın Firavun’un da tanrısal özelliklerini kaybetmediği sürece halkı öldürme hakkı vardı. Çünkü mücessem varlığıyla o tanrıydı...

Yol kenarında bir ‘dikilitaş’

İstanbul Sultanahmet Meydanı’ndaki “dikilitaşı” hiç gördünüz mü? “Ee, ne olmuş?” diyeceksiniz. Bu yazıda ona “bir başka açıdan” bakmayı deneyeceğiz. Kur’an’ın tarih, hayat ve tabiat ile tefsiri dediğimiz yöntem açısından… … Özellikle verili tarih, bilhassa da eski çağlar tarihi açısından… Verili tarih derken, eski çağlardan bugüne kalan kanıt ve kalıntıları kastediyoruz. “Bunun Kur’an tefsiri ile ne alakası var?” diyeceksiniz. Var, hem de nasıl… Size, bunu, Kur’an’daki kimi kıssaların Kitab-ı...

Tek Çeşit yemek ve “Samirî’nin Buzağısı”

Malum, Kur’an’da “buzağı” anlatısı vardır. İçlerinde İsrailoğulları’nın da olduğu Mısırlılar, yeni bir yurt arayışı ile Musa önderliğinde Mısır’dan çıkarlar. Kölelikten kurtulup özgürce yaşayacakları yurda doğru ilerlerken türlü döneklikler yaparlar. ‘Özgürlüğün riskine’ katlanamayıp, ‘hür ve bağımsız olacağız diye böyle çöllerde sürünmektense tekrar eski kölelik gönlerine dönmek daha iyi’ diye düşünürler ve Musa’yı yarı yolda bırakıp dönmek isterler… İşte bu olayları anlatırken Kur’an muazzam...

FİRAVUN’UN CESEDİ

“Firavun’un müzedeki cesedi”, “Tatlı su ile tuzlu su”, “Petekteki Lafza-i Celal”, “Erciyes’in tepesinde Allah yazısı” türünden anlatıları oldum olası garipsemişimdir. Neden derseniz, “olmakta olana/oluş halinde” olana sağır, kör ve kalpsiz kesilip, “olağandışılık” beklentisinin Kur’an mu’minliği değil; Tevrat ve İncil inanlılarından olmak olduğu kanaatindeyim. Malum eldeki Tevrat mucize, İncil de kehanet anlatılarıyla doludur. Kur’an’da ise yoğun bir şekilde yaşanmış tarih, yaşayan hayat ve...

Kategoriler

SON İÇERİKLER

ARŞİV

Takip edin

Konular