28 Şubat döneminde olsaydık böyle demezdim. “Özgürlüğün olup olmadığını anlamak için başörtülülere bakmak lazım. Başörtülülere yasak varsa bizim ülkemizde özgürlük yoktur” derdim. Şimdiyse tam tersi başı açıklara, mini eteklilere, inanmayanlara, Tayyip Erdoğan gibi düşünmeyenlere, onun dininden mezhebinden, fikrinden olmayanlara; hadisi, sünneti inkâr edenlere, dine başka bir yorum getirenlere...
Gaia röportajı: Kurban, LGBTİ öldürmek, kadına şiddet.
Sürdürülebilir yaşam dergisi Gaia ile Kurban Bayramı vesilesiyle gerçekleştirdiğimiz röportaj. Yeşim Özbirinci: İlkçağlardan beri var olan Tanrı’ya kurban sunma ritüeli, hoşgörü dini olarak tanımlanan İslam dini için fazla gelenekselci değil mi? İhsan Eliaçık: Kurban, dinler tarihinde ilk ortaya çıkan ritüel. Yani namazdan, oruçtan, bir mabedi ziyaretten de önce kurban ortaya çıkmış. Dinler...
Lut kıssası ne anlatıyor?
Kur’an’da Lut kıssası bölümler halinde esas olarak altı yerde geçiyor. Her birinde o günkü Mekke ortamına uygun bir tema öne çıkarılıyor ve Mekke üzerinden tüm Kur’an okuyucularına mesajlar veriliyor. İlginçtir, Lut kıssası altı bölüm halinde ve tamamı Mekke döneminde anlatılıyor. Yapılan araştırmalara göre her hangi bir eşcinsel olayın tespit edilemediği Mekke’de Lut kıssası neden anlatılmış...
“Dinde zorlama yoktur” ne demek?
Bir kadını başörtülü diye devlet dairelerine, okullara, üniversitelere sokmamak… Seçildiği meclisten “Dışarı!” diye bağırarak kovmak… “Bu kadına haddini bildirin” diye üzerine yürümek… Diğerini başı açık veya perçeminden saçının teli görünüyor diye karakola götürmek, fotoğrafını çekmek, ısrarı halinde beş yıl şehirden sürmek… Bir esnafı ezan vakti dükkanı açık tutuyor diye azarlamak, kapatmaya...
Sübyanla evlilik, çokeşlilik, kadın dövmek
Gerçi bu konularda daha önce defalarca yazdım; “Çokeşlilik”, “Kur’an kadınları dövün diyor mu?”, “İslam’da cariye var mı?”, “Kadın erkeğin kaburga kemiğinden mi yaratıldı?” başlıklı makalelerimize bakılabilir. Burada onları güncelleştirerek kısa bir özet sunacağım. Görüyorsunuz, dönüyor dolaşıyor aynı şeyler yine gündeme geliyor. Her şeyden önce şunu söyleyeyim: Ben bu tür vak’alara “mahalle...
İlkeli Allah ilkeli Peygamber
Kendisinden iki yaş büyük “arkadaşının”, “Allah bana vahyetti” dediğini duyduğunda, hiç tereddütsüz “O söylüyorsa doğrudur” diyen Hz. Ebubekir, acaba bu sözü söylerken aklını bir kenara mı bırakmıştı? “Kayıtsız şartsız itaat” vurgusu yapıp duran kimi çevrelere göre evet. Onlara göre böyle bir imana sahip olmamız için aklın bir kenara bırakılması şarttır. Bunun en çarpıcı örneği işte bu...