Kategori

Makale

M

İlahî çağrı: Barış Yurdu

“Allah Barış Yurdu’na çağırıyor.” (Kur’an, Yunus; 10/25). Düşünün… Trakya, Kafkasya, Buhara, Yemen veya Cebel-i Tarık sınır kapılarından içeri girerken hep aynı levhayla karşılaşıyorsunuz: Barış Yurdu’na hoş geldiniz… Girilen kapıya göre Türkçe, Kürtçe, Arapça, Farsça, Urduca, Berberice, Habeşçe, Çerkezçe vs. bir çok dilde yazılmış…...

Kur’an’da Özsavunma (Savaş) Ayetleri Haritası

Konumuz, Demokratik İslam çerçevesinde, Kuran’da şiddet, öldürme, savaş, cihat üzerine olacak. Kuran’da şiddetin, savaşın, öldürmenin hükümleri nelerdir, adam öldürmek neden ona göre en büyük suçtur? Kuran bunlar hakkında neler söylemektedir? Özellikle son zamanlarda IŞİD denen güruh, ortaya çıktığından bu yana, bu mesele çokça konuşuluyor. İnsanların kafaları kesiliyor, köle yapılıyor, cariye yapılıyor, öldürülüyor ve bütün bunların Kuran’da yazdığı iddia ediliyor. Acaba öyle mi? Gerçekte...

Lut kıssası ne anlatıyor?

Kur’an’da Lut kıssası bölümler halinde esas olarak altı yerde geçiyor. Her birinde o günkü Mekke ortamına uygun bir tema öne çıkarılıyor ve Mekke üzerinden tüm Kur’an okuyucularına mesajlar veriliyor. İlginçtir, Lut kıssası altı bölüm halinde ve tamamı Mekke döneminde anlatılıyor. Yapılan araştırmalara göre her hangi bir eşcinsel olayın tespit edilemediği Mekke’de Lut kıssası neden anlatılmış olabilir? Mekke’de eşcinsellik yoktu, bu konuda Kur’an’da Lut kıssası dışında bir uyarı görmüyoruz. Ama...

Kervan’da Son Durak

2011 genel seçimlerinde iktidar partisi % 49.9 oy almıştı. Zafer naraları atıp, balkon konuşmaları yapılırken şunları yazmıştım: “Gırtlağınıza kadar harama batmışsınız. Yöneticileriniz küresel çakalların işbirlikçisi olmuş. Rüşvete “komisyon”, hortuma “istihkak”, avantaya “siyaset payı” der hale gelmişsiniz. Sonra “Ne var bunda” , “Seccade yok mu seccade?” diyerekten namaza durabilir olmuşsunuz. İzzeti ve şerefi develerin sırtında görür hale gelmişsiniz. Muhafazakar iştah, tûl-i emel, hırs...

‘Barış dini’nin savaşçı tarihi

Günümüzde İslâm ve şiddet tartışmaları yapılırken Hazreti Muhammed’in girdiği savaşlara da çokca gönderme yapılır. Ancak bilinmelidir ki, peygamber dönemindeki savaşlar hep kendini savunma, Müslümanların can ve mal güvenliğini koruma amaçlıdır. Zaten Kuran-ı Kerim’e göre saldırı yoksa savaş da yoktur. Müslümanlar ancak kendilerini savunmak için silaha başvurabilirler. Savunma sözkonusu değilken bir yeri işgal etmek, fethetmek, haraç kesmek, birilerini din adına öldürmek diye bir şey yoktur...

“Dinde zorlama yoktur” ne demek?

 Bir kadını başörtülü diye devlet dairelerine, okullara, üniversitelere sokmamak… Seçildiği meclisten “Dışarı!” diye bağırarak kovmak… “Bu kadına haddini bildirin” diye üzerine yürümek… Diğerini başı açık veya perçeminden saçının teli görünüyor diye karakola götürmek, fotoğrafını çekmek, ısrarı halinde beş yıl şehirden sürmek… Bir esnafı ezan vakti dükkanı açık tutuyor diye azarlamak, kapatmaya zorlamak… Diğerini oruç tutmuyor diye sigaya çekmek, azarlamak, hatta pataklamak… *** “Kim yapıyor...

Hayvan kesmeye hayır bayrama evet

Kurban ne anlama geliyor? Kurban Bayramından ne anlamamız lazım? Gurbân (kurban) kelimesi yakınlaşmak demektir; aynı zamanda, yumuşak g (ğ)  ile söylendiğinde, ğarip (garip), ğurebâ (gureba) aynı kökten gelen kelimelerdir. Garip, gureba kelimeleri, Kuran’ın kullandığı kavramlar. [Yalnız kalmış, garip kalmış bir yetime…] diye de, Beled Suresi’nde geçer. Kurban, gariplerle, kimsesizlerle, yoksullarla, itilmişlerle, dışlanmışlarla...

Falaka, Din ve Şeriat

            Rus işgalinin olanca şiddetiyle sürdüğü yıllarda dünya ajanslarına fakslanan tek karelik bir fotoğraf zihnime kazınmıştı o gün adeta… Bir şehri Ruslardan kurtaran mücahitler zaferlerini kutlamak için o tek karelik fotoğrafı dünya ajanslarına fakslamışlardı. Üstünde “Çeçenistan’da Şeriat Coşkusu” başlığı olan fotoğrafta ne mi vardı? Falakaya yatırılmış bir adam! Etrafında tekbir getiren mücahitler elleriyle zafer işareti yapıyorlar ve bu “falaka” fotoğrafıyla tüm dünyaya...

Hırsız arsız oldu…

İnci’de Barabba anlatısı vardır, bir nevi kıssa diyebiliriz. Bu anlatının amacı toplumsal hayatta “kötülerin kazanmasına”na dikkat çekmek olmalı. O devirde Roma valisinin çarmıha gerilmek üzere olan suçluları affetme yetkisi vardı fakat şartı halka sorulmasıydı. İsa bir hırsız ve haydutla asılmak üzereydi. Vali halka “Kimi ipten alayım” diye soruncu halk, Barabba’yı dedi ve İsa “halkın oyu”ile önce kırbaca sonra çarmıha gönderildi! Kıssanın İncil’de geçen tam hali aynen şöyle:...

Demokratik toplum, konfederalizm ve Medine Sözleşmesi

Hz.Muhammed Medine’ye geldiği zaman üç grup insanla karşılaştı. Birinci gurup Mekke’den gelen göçmenler (muhacir) ve yerli Medinelilerden (ensar) oluşan Müslümanlardı. Medine’de iki büyük kabile vardı; Evs ve Hazreç. Medineli yerli Müslümanlar daha çok bu kabilelere mensuptular. Hazreçliler Evslilere nazaran daha kalabalıktı. İkinci grup insanlar yine Evs ve Hazreçlilere mensup yerli putperest ve münafıklardı. Bunlardan kimileri İslam’ı zaman içinde kabul etmiş kimileri de kabul eder görünüp...

Kategoriler

SON İÇERİKLER

ARŞİV

Takip edin

Konular