İbn Haldun (öl. 1406) altı asır önce “Şu ana kadar ki bütün tarih Bedevîler ile Hadarîlerin mücadelesinden ibarettir” demişti. Aslında bu, kadim dinî metinlerin; Avesta’nın, Tevrat’ın, İncil’in ve Kur’an’ın vurgularını yeniden ifade etmekten başka bir şey değildir. Hadarîler üsttekiler, Bedevîler alttakiler oluyor. İbn Haldun’a göre bu mücadelede birinden diğerine geçişte esas amil mülktür...
Muktedirin Kaderi
“Madencinin kaderi bu” cümlesi bana İsmet Özel’in “Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor” dizesini hatırlattı. Hani “Böylesine hazırlıklı değilim daha/Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum/Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda…” diye devam eden Erbain’in o ünlü dizeleri… “Madencinin kaderi bu” sözünün anlamı hakikaten ürkütücüdür. Bu sözü söyleyenin kişiliği, kimliği ve yetiştiği dinî iklim...
İslâm’ın Krizi (2)
2- Krizin Felsefî Kökleri İkbal’in dediği gibi Peygamberlik kemale eriştiği için kendi kendini ortadan kaldırmıştı. Çünkü peygambere gelinceye kadar eski dünyanın insanları “kurtarıcı” beklentisi içindeydiler. Ancak bu beklentiler ilelebet süremezdi. Bir yerde bitmeli ve insanlar kendi “akıllarıyla” baş başa kalmalıydılar. Böylece Allah’tan haber bekleme (vahiy) dönemi bittiği için insanlar kendi...
İslam’ın Krizi (1)
“Kriz” kelimesinin kökü Hint-Avrupa dilindeki “krei” kelimesine dayanıyor. “Krei” iyiyi kötüden ayırmak anlamına geliyor. Buradan diğer batı dillerine çeşitlenerek yayılmış; kritik, kriter, otokritik, sekreter, sekrosyon, konçerto, konser, kriminal… bu kelimelerin hepsi Hint-Avrupa kökünden batı dillerine, oradan da Türkçe’ye geçmiş. Eski Yunanca’da “krinein” hüküm vermek, yargılamak...
