KategoriYAZILAR

HAMAS İSTANBUL’U SAVUNUYOR

Gecen cuma Beyazıt Meydanı’nda gözüme ilişen en anlamlı pankart sanırım şuydu: “Hamas İstanbul’u savunuyor, farkında mısınız?”Bu pankart insana neler düşündürmez ki…Bir an filmlerdeki patlama efekti ile başlayan geri dönüşler gibi 90 yıl öncesine gittim.Hani o 1 milyon 600 bin kayıpla çıktığımız 1914-1918 yılları arasındaki Birinci Dünya Savaşı yıllarına…Cephelerdeki şehit sayısına bakar mısınız...

DİNLE EY İSRAİL!

“Dağlar titriyor. Cesetler çöp gibi sokaklara serildi.Bütün bunlara rağmen RAB’in öfkesi dinmedi, eli kalkmış durumda.RAB uzaktaki ulusları bir sancak işaretiyle, dünyanın en uzağındakileri bir ıslık sesiyle çağıracak; hızla hemen gelecekler.Aralarında yorulan, sendeleyen olmayacak; uyuklamayacak, uyumayacaklar.Gevşek kemer, kopuk çarık bağı olmayacak.Okları sivri, yayları kuruludur.Atlarının...

Allah beşerle nasıl konuşur?

Dikkat ederseniz, “insanın Allah ile konuşması” pek garipsenmez de, “Allah’ın insan ile konuşması” garipsenir hatta infialle karşılanır. Acaba neden? Çünkü sütten ağzımızın yandığı için artık yoğurdu üfleyerek yemekteyiz… Yani “İstismar edilir, önüne gelen peygamberlik iddia eder” gerekçesiyle Allah’ı dilsiz bir Tanrı haline getirmek pahasına “Allah kimseyle konuşmaz” demekteyiz. Oysa Kur’an...

Ğayb nedir? -2- (Melek, Şeytan, Cin, Ruh)

(Melek, Şeytan, Cin, Ruh) Demek ki “Allah ve ahiret günü” mutlak ğayb olurken ve bunlara sanki görmüşcesine (ihsan) ve sanki gidip de gelmişcesine (yakîn) iman etmemiz istenirken melek, şeytan, iblis, cin ve ruh kavramları ve kıssalar bunlara nazaran mukayyet ğayb olmaktadır. Çünkü Allah ve ahiret günü, mahiyetleri itibariyle aşkındırlar (müteal). Bunun için Allah dış dünyada bir nesne olmadığı...

Ğayb nedir? -1- (Metafizik varlıklar)

“Nüfus cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür” diye gazetede bir ilan gördüğünüzde… “Olaydan sonra kayıplara karıştı” diye bir haber duyduğunuzda… Ya da “Gesi bağlarında dolanıyorum/yitirdim yarimi aranıyorum” Kayseri türküsünü dinlediğinizde, bilin ki, ortada “ğayb” ile ilgili bir durum var demektir… Çünkü “kayıp” sözcüğü, Türkçe’ye Arapça’dan geçmiş. Aslı: “ğayb”… Kur’an ısrarla ğaybın bilgisinin...

Münafık kimdir??

Kur’an’da “mü’minler, müslümanlar, mücâhidler, sâdıklar, sâlihler…” vb. tabiri caizse “yağlı ballı” nitelemeleri üzerimizi almaya pek bayılırız da… “Yahudiler, Hristıyanlar, münâfıklar, akılsızlar, fikirsizler, kafasızlar, sefihler (beyinsizler), sağırlar, körler, dilsizler, kitap yüklü eşekler, dilini sarkıtan köpekler, Hamanlar, Karunlar, Hahamlar, Ruhbanlar” vb. sıfat ve nitelemeleri duyunca...

DİNİN AFYON YÜZÜ

Böyle başlıklı bir yazıyı ancak Marksist/ateist birisi yazar; “Ne yapıyor bu adam?” diyeceksiniz…Belki bazıları öküz altında buzağı arayarak “kutsala saldırı” sanacak…Hayır!Dikkat edin “Din afyondur!” demiyorum. “Dinin afyon yüzü” olduğundan bahsediyorum. Afyon yüzden kastım ise saf dinde değil; mensuplarının din algısında ortaya çıkandır. Benim gördüğüm dinin en temel kavramı olan “Allah”ın...

DİRİLER İÇİN TEVHİD

Dua ve konuşmalardan sonra “el-Fâtiha” çekmek…Ulu bir kişinin ardından “üç ihlâs bir fâtiha” okumak…Ölülerin ardından “Yâsîn” okumak…Malum, bunlar dinî dünyamızın vazgeçilmez ritüelleri.Mehmet Akif “İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin/Ne mezarlıklarda okunmak ne de fal bakmak için” dese de… Selefilik/Vehhabilik hareketleri şiddetle karşı çıksa da…Bu topraklar bunlardan asla vazgeçmedi...

BU CENNET BU CEHENNEM BİZİM

Nazım Hikmet’in, çok sevdiğim “Davet” şiirinde geçen mısrayı makaleye başlık yapmam da anlaşılacağı gibi konumuz cennet ve cehennemMalum, ahiret yani ölülerin “start almış yarışcı gibi” mezarlarından kalkmasıyla başlayan haşr, mahşer, hesap, mizan, cennet ve cehennem inancı İslam maneviyatının temelini oluştur.Diğer bir çok konuya olduğu gibi bu konuya da “Yaşayan Kur’an” perspektifinden bakmamız...

BESMELE

“Besmele” Arapça b- ismi-llah (Allah’ın ismi ile) demek… “Bismillahirrahmanirrahim” yani “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile” nin kısaltılmışı… Kısaca “besmele” diyoruz.“Tılsım” ise “büyü” demek. Arapça’dan eski Yunanca’ya “telesmos” olarak geçmiş. “Kutsama töreni, ayin, her türlü işlem” demek… Eski Yunanca’da bir şeyin gereğini yerine getirmek, ifa etmek, ödemek, resmi bir işlemi tamamlamak...

Kategoriler

SON İÇERİKLER

ARŞİV

Takip edin

Konular