Hem insanlık hem savaş suçu işleniyor

İSTANBUL (DİHA) – Mezarlıkların bombalamasını, sivillerin katletmesini ve gerillaların cenazelerine işkence edilmesini değerlendiren ilahiyatçı İhsan Eliaçık, “AKP, İsrail yöntemlerini uyguluyor. Cizre, Gazze’ye dönmüş vaziyette. Gazze’de yapılanlarla, Cizre’de yapılanlar arasında fark yok” dedi. Devletin suç olan tüm şeyleri yaptığını belirten Eliaçık, bölge halkının PKK’yi savunma gücü olarak gördüğünü söyledi.

AKP’nin Kürdistan’da 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından başlattığı topyekun savaş tüm hızıyla devam ederken, Kürdistan’da mezarlıkların bombalanması ve sivillerin katledilmesini DİHA’ya değerlendiren ilahiyatçı İhsan Eliaçık, AKP’nin İsrail’in yöntemlerini uyguladığını söyledi. 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından başlayan çatışmalarda hükümeti haksız gördüğünü kaydeden Eliaçık, AKP hükümetinin ısrarla savaş politikalarını sürdürdüğünü söyledi. Eliaçık, AKP hükümetinin KCK tarafından yapılan ateşkes çağrılarının ret ettiğinin altını çizdi.

‘Çözüm sürecine dönmek hükümetin elinde’

35 yıllık süreçte geçmiş hükümetlerden duydukları sözleri bu defa AKP’den duyduklarını ifade eden Eliaçık, “35 senedir ‘Son terörist ölmek üzere’, ‘Terör örgütü panik içinde dağılmak üzere’ şeklindeki sözleri duyup, izliyoruz. Şimdi bir kez de bunlar tekrar ediyor” dedi. Çözüm sürecine dönmenin hükümetin elinde olduğunu belirten Eliaçık, “Eğer ortaya bir müzakere masası koyar da ‘Gelin yeniden konuşalım’ derse, Kandil’in buna olumsuz cevap vereceğini düşünmüyorum. Çünkü KCK’nin hep açıklamaları bu yönde” diye konuştu.

‘Cizre Gazze’ye dönmüş vaziyette’

Kürdistan’da artan devlet şiddetine değinen Eliaçık, “Hükümet burada İsrail yöntemlerini uyguluyor. Cizre, Gazze’ye dönmüş vaziyette. Gazze’de yapılanlarla, Cizre’de yapılanlar arasında fark yok. Ne yapılıyor? Ablukaya alınıyor, sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, gece 12.00’den sonra operasyonlar başlıyor ve sabaha kadar sürüyor. ‘Terör bu evde’ deniliyor, ev kurşun yağmuruna tutuluyor. ‘Şu eve kaçtı’ deniliyor, o eve bomba atılıyor. Bunun aynısı Gazze’de de yapılıyor. Hiçbir farkı yok. Bu esnada siviller ölüyor” diye konuştu.

‘Halk PKK’yi savunma gücü olarak görüyor’

Bu uygulamaların hepsinin tipik bir İsrail uygulaması olduğunu sözlerine ekleyen Eliaçık, şöyle devam etti: “Bundan hükümetin sonuç elde edeceği yoktur. Hükümetin yanıldığı yer şurası; ‘Bizim Kürt halkı ile bir sorunumuz yok, teröristleri kovalıyoruz.’ Ama halk sizin gibi düşünmüyor. Burada HDP’ye çok yüksek oy çıkıyor. Siz buradaki halkın hepsini ‘terör destekçisi’ olarak mı görüyorsunuz? O zaman bütün evleri kurşunlamalısınız, bütün evleri yakmanız lazım. Onlar sizin gibi düşünmüyor bu konuda, hatta sizin gibi PKK’ye ‘terörde’ demiyor. Koruyucu olarak görüyor. Savunma gücü olarak görüyor. Allah’tan onlar var diyor, yoksa bu devlet bize dışkı yedirecek diyor. O zaman bunları kurşuna mı dizeceksiniz? Bu yol, yol değil ki.”

‘Hem insanlık, hem savaş suçudur’

Devlet tarafından Kürdistan’da gerilla cenazelerine yapılan işkencelere ve “şehitliklerin” bombalanmasına da değinen Eliaçık, şunları kaydetti: “Şimdi bir insanı düşman diye öldürüp, öldürmeden önce kim bilir ne işkence yaptılar onu bilmiyoruz, sonra çırılçıplak soyup Varto’nun sokağına atmak hem insanlık suçudur, hem savaş suçudur. Cenevre Sözleşmesi’nde gerillaya karşı nasıl savaşılacağı belirtiliyor. Bunu yapamazsanız. İsterse düşmanın olsun, İslamiyet’e göre de ölünün üzerinden kılıç kalkar. Ölü her türlü saygıya layıktır ve düşmanın dahi olsa. Çünkü ölmüş. Sokağa atamazsın, ayaklarından sürükleyemezsin, mezarlıkları bombalayamazsın, sivil insanları katledemezsin. Camilere, cemevlerine, mabetlere, din alimlerine, kadınlara, çocuklara zarar veremezsin. Bunlar binlerce yıldır hem kutsal kitaplarda, hem mevcut uluslararası sözleşmelerin hepsinde suçtur. Fakat devlet suç olan tüm şeyleri yapıyor. Cesetlerin yakılması, mezarlıkların yıkılması, bunların hepsi ileri de yargılama konusudur.”

(yk/ek/rp)