Biz ona “profesör” derdik. Gerçekten de iyi yetişmiş bir profesördü. Beş dil biliyor, hepsini de ana dili gibi konuşuyordu. Uzmanlık alanı “Türk Devrim Tarihi” olmakla birlikte, derin bir genel tarih bilgisine sahipti. Osmanlıcaya vakıf, Fars edebiyatına hâkimdi. 50 yaşlarında olan “profesör” koğuşa getirildiğinde tir tir titriyordu. Saçları üç numara ile tıraş edilmiş; ağzı, gözü yara...
Eylül 13, 2017
“Profesör”, Bir 12 Eylül hikayesi
13Eylül