SÖYLEŞİ (TEMPO)
YENİ İSLAMCILIK
11 Aralık 2006
“Yeni İslamcılık şeriat devletine karşıdır“
AKP ile birlikte gündeme gelen yeni bir dalgayla karşı karşıyayız. İslamcılık modern yorumunu, kendi Rönesans’ını hazırlıyor. Yeni İslamcılık tartışılıyor. AKP’den önce bu kavram ilk kez Bilgi ve Düşünce dergisinde gündeme geldi. Ali Bulaç, AKP’nin teoriysenlerinden Yalçın Akdoğan ve İhsan Eliaçık’ın içinde bulunduğu ekol, İslam’a yeni bir yorum getiriyor. Siyasal İslam’ın iflasını ilan eden yeni dalga, ‘Yeni İslamcılık’ın teorisini yaratıyor. Yeni İslamcılık kavramının ideoloğu, bu kavramı teorik olarak kaleme alan İhsan Eliaçık, Tempo’ya konuştu.
– Yeni İslamcılık’ın altında neler var? ‘Eski İslamcılık’tan farkı nedir?
Geçen sene Bilgi ve Düşünce dergisinde ‘Yeni İslamcılık’ konulu bir kapak yaptık. Özellikle ‘Yeni İslamcılık’ üzerine yazılar yazdım. Özellikle son modern çağda İslamcı görüş ve iddiaları üç aşamada değerlendirmek mümkün; birincisi, Osmanlı’nın yıkılışı dönemindeki İslamcılar. Bunların ana gayesi Osmanlı’nın yıkılmasını önlemekti. İslam’ın yeryüzündeki siyasal varlığı sona erdi. İkincisi, Osmanlı’nın çöküşüyle başlıyor. 1928’de Mısır’da İhvan-ı Müslümin teşkilatı kuruldu. Bu 30’dan 90’lı yıllara kadar geliyor. Bu dönemin temel karakteristikleri bir devlet kurma telaşı var. Siyasal bir amaç var.
– Şeriat amacı var yani.
Şeriatı getirme amacı var. Şeriatın ne olduğu tartışılmıyor ama. Adına İslam devleti diyor, Mevdudi bunu söylüyor, İhvan-ı Müslim’in bunu söylüyor ama içeriği konusunda hiçbir araştırma yok. Panik hali var. Bu görüş 1979’daki İran İslam devleti ile birlikte zafere ulaştı. 1979’dan sonra 10 yıl geçti. İran’ın içerisinden „İslam devleti böyle mi olmalıydı?“ diye sesler yükselmeye başladı. Üçüncü evrimin ise ana karakteri şudur: „Nedir bu İslam devleti?“ diye sorar. Sonra, „İlla hırsızın elini kesmek zorunda mıyız, illa kadınları çarşafa, peçeye sokmak zorunda mıyız?“ diye sorgular. Sonuçta „Burada bir yanlışlık yapıyoruz“ dendi.
– Yeni İslamcılar şeriat istemeyenler mi?
Yeni İslamcılık ‘şeriatı getirmeyeyim’ demiyor. „Bu devlet İslam devleti olmak zorunda mıdır?“ diyor. Ben ‘Adalet Devleti’ diye bir kitap yazdım. Bu tipik bir yeni İslamcı görüştür. Ben orada İslam devleti, şeriat devleti kavramına karşı çıkıyorum. Eğer İslam’ın siyasal bir perspektifi olacaksa bunun adı „Adalet Devleti“ olabilir diyorum. Ortak iyinin iktidarı olabilir. Şeriatın değişebileceği görüşü var ‘Yeni İslamcılık’a göre. Şeriat, Hz. Peygamber’e indiği şekliyle dünyanın herhangi bir başka yerinde uygulanmak zorunda değildir.
– Eski İslamcılığın Türkiye’ye yansıması neydi?
Türkiye’de değişik gruplar var. İhvan-ı Müslim’in teşkilatının yayınladığı kitapların tercümeleri Türkiye’ye geldi 70’li yıllarda. İran düşünürlerinin kitapları geldi. Ona benzer gruplar oluştu. Ama Türkiye’nin şartları gereği İslamcı talepler açıktan ifade edilemedi. Mesela Milli Görüş teşkilatı 60’lı yıllardan itibaren İslam dünyasının diğer bölgelerinde yaygınlaşan klasik İslamcılığın üçüncü dereceden bir versiyonudur. Üstü örtük bir versiyonudur. Erbakan hiçbir zaman İslam devleti falan dememiştir. Eski İslamcılığın dalga boyundadır. Bir an evvel devlet ister. Bu anlayış belli bir dönemden sonra sorgulanmaya başladı, iflas da etti. 14 asır öncesinden nasıl getirip de şeriatı uygulayacaksın? Başka bir dünyada yaşıyoruz. Yeniden bunu yorumlamamız lazım. İslam devleti görüşü İran’da, Suudi Arabistan’da, Afganistan’da Taliban’ın uyguladığı kadarıyla yanlış. İslam insanlara eziyet etmek, acı çektirmek için gelmiş olamaz. Yeni bir din anlayışı geliştirmek lazım. Yeni İslamcılık dediğimiz şey budur.
– Yeni din anlayışı neye göre belirlenecek?
İslam tarihinde yazılan siyasetnameler var. Bunların 20 tanesini inceledim. Bunlar zamanın sultanlarına karşı yazılmış, siyasal içerikli, devletin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair kitaplardır. Eski İslamcılık yeni bir şey üretmek yerine yüzyıllar öncesinde yazılmış bu siyasetnamelerden yararlanıyor. Taliban’ın, Suudi Arabistan’ın elinde şu anda İbn Teymiyye’nin Memluklular’a hitaben yazdığı ‘Essiyasetül Şeriyye’ adı kitabı vardır. Onu açıyor bakıyor devlet buymuş diyor. Orada İbn Teymiyye sultanlara hitaben namaz kılmayanları takip edeceksin ve onlara ceza vereceksin diyor.
– Yeni İslamcılık nelere gerekli değildir diyor peki?
Yeni İslamcılık diyor ki, sizin beslenme kaynaklarınızın zamanı geçmiştir. Artık bunların yerine yeni siyasetnameler yazılması, yeni devlet görüşleri geliştirilmesi lazım. Ben bunun tipik örneğini yazdım. Kuran’dan siyasi model çıkarmak mümkün değil. Ama bir siyasal ahlak değerleri, bir siyasal perspektif çıkarmak mümkün. Bu anlayışı da adalet devleti şeklinde çıkarabiliriz. Bunu da 5 tane temel kavrama dayandırdım. Adalet, emanet, ehliyet, meşveret ve maslahat. Bunlar siyasi ahlak değerleridir. Oturduğu makamı Tanrı’nın bir bağışı olarak değil, halkın bir emaneti olarak görecek.
– AKP ‘Yeni İslamcılık’ın bir temsilcisi mi peki?
Hayır. Milli Görüş nasıl eski İslamcılığın 3. dereceden versiyonu ise AKP de yeni İslamcı görüşlerin bana göre beşinci dereceden versiyonu. Hatta neredeyse kopmak üzere. Çünkü endişe verici şeyler yapıyorlar. Nasıl ki eski İslamcılığın dalga boyunda ilerleyen Milli Görüş kendini tam ifade edemediyse, yeni İslamcılığın da dalga boyunda farkına vararak veya varmayarak ilerleyen AKP de kendisini tam olarak ifade edemiyor. Siz Erdoğan’ın İslam kelimesini ağzına aldığını hiç gördünüz mü? Bu bana göre anormaldir. Eski Milli Görüş de normal değildi, AKP de normal değil. Son zamanlarda ABD ve İsrail ile geliştirilen ilişkiler İslamcı çevrelerde endişeyle karşılanıyor. İhtiyatlı bir yaklaşım var. Dur bakalım ne olacak gibi bir kredi verildi.
– Yeni İslamcılık aslında modern İslam mı?
Modern İslam Batılılaşmış İslam değildir. Modern İslam, Amerikancı İslam değildir. İslam’ı Batılılara beğendirme, reform etme meselesi değil bu. Dışarıdan böyle bir talep var doğrusu. İslamcı çevreler bile o yeniliği düşünüyorsalar bile sırf Batı’nın bu dışarıdan dayatması sebebiyle muhafazakarlaşıyor. Yeniliği bir başka bahara erteliyor. Şu anda İslam dünyası bu noktada kilitlenmiş durumda.
– Yeni İslamcılık için türban nedir? Şeriat istiyor mu? Ne kadar laik, ne kadar demokrat?
Yeni İslamcı iktidara geldiği zaman İslam dininin itikat ibadet ve ahlak ile ilgili hükümlerini topluma bırakır. Bunlar devletin işi değil. Bir de dinin dördüncü bir kısmı var, hukuk hükümleri. Hırsızın elini kesmek, zinaya verilen ceza gibi. Hukuk da zamanın gelişim ve değişimine bırakılır. Bu hükümler değişebilir. İlla hırsızın elini kesmek zorunda değilsin. İlla mirası kadınlara daha az vermek zorunda değilsin. Bunlar adaletin nasıl sağlanacağına dair Hz. Peygamber zamanında verilmiş ilk örneklerdir. Maksat adaletin sağlanması. Kuran’ın hükümleri silinemez ama ancak uygulamada değişiklikler yapılabilir. Sanıldığı gibi devlet gelecek kadınlara başörtüsü taktıracak, devlet gelecek namaz kıldıracak böyle olmaz. Bu yanlış. Yeni İslamcılık din devlet diyaloğunu savunuyor.
– Namaz kılınıp kılınmaması, türban takılıp takılmaması yeni İslamcılığın sorunu değil mi yani?
Değil. Yeni İslamcılığın sorunu, adalet var mı yok mudur?
– Yeni İslamcılık AB’ye de mi karşıdır?
Benim anlayışıma göre öyle. Yeni İslamcılık daima üçüncü bir anlayış savunur. AB’ye girmek hazıra konmaktır. Neden biz küllerimizden yeniden doğmuyoruz? Bir yenilik lazımsa bunun AB’den gelmesine gerek yok. Bunların hepsini kendimiz yapabiliriz.
– Yeni İslamcılık ümmetçi mi?Ümmet bir din birliği değildir siyasal ve sosyal birliktir. Dolayısıyla ben İslam birliği, ümmet birliği değil, Afro Avrasya Milletler Birliği gibi bir kavram olması gerektiğini savunuyorum.