Acaba Kur’an’ın “büyük günah” dediği şey nedir?
Namaz kılmamak mı?
Oruç tutmamak mı?
Başörtüsü takmamak mı?
Kur’an’da “suç, günah, hata” tabirlerinden öte bir de “büyük suç/hata/günah” tabirleri geçiyor.
Baktığımızda bunların 7 yerde geçtiğini görüyoruz.
Ne olduğunu anlamak istiyorsanız, gelin birlikte bakalım.
Nuzül (iniş) sırasına göre sıralıyorum;
***
İlki NECM suresinde:
“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Bu, kötülük yapanların karşılıksız kalmaması, güzellik yapanların ise daha güzeliyle karşılıklarını bulması içindir. Onlar ki arada bir hataya düşseler de büyük günahlardan (kebârie’l-ism) ve çirkin davranışlardan kaçınırlar. Rabbinin mağfireti geniştir; bundan hiç şüpheniz olmasın.” (Necm; 53/31-32).
{KEBÂİRE’L-İSM}: Sözlükte [كبر ] kökü “büyük olmak”, [ثما] kökü de “suç işlemek, günaha girmek” demektir. Bu iki kelimeden oluşan [كباءر الاثم ] ise “büyük günahlar” demektir. Bu deyim aslında sadece Müslümanlara değil; insanlığa önemli mesajlar vermektedir. Ayette geçen lemem kelimesi ise “Bir anlık şuursuzluk hali” demek olup (Razi) “küçük günahlar, ufak tefek hatalar” şeklinde meşhur olmuştur. Demek ki “Günahın büyüğü küçüğü olmaz” sözü doğru değildir. Suçun ve günahın büyüğü olur ve Kur’an bu anlamda büyükler (kebâir) demektedir.
Peki büyük günahtan ne anlamalıyız?
Ayet bağlamına baktığımızda, “Dünya ve ahiret Allah’ın’dır” (Necm; 53/25) ve “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır” (Necm; 53/31) tekrarlı vurgularından da anlaşılacağı gibi büyük günah (kebâire’l-ism) “sahiplenme” (mülk) ile ilgilidir.
Keza aynı bağlamda “İnsan için emeğinden başka hakkı yoktur” (Necm; 53/39) ve “Onun emeği karşılığını görecektir (Necm; 53/40) tekrarlı uyarısından da anlaşılacağı gibi kişi emeğinden başka bir şeye sahip değildir. Bunu unutup örneğin çit çevirerek, emeği sömürerek vs. Allah’ın mülkünü ve insanların alınterini sahiplenmeye kalkışması büyük günah (kebâire’l-ism) olmaktadır. Sure bağlamından anlaşılan budur.
***
İkincisi VAKIA suresinde:
“İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su… Kapkara boğucu bir duman… Ne serinletir ne rahatlatır… Çünkü onlar bundan önce zenginliğin şımarttığı kimseler (mutrefîn) idi ve/yani büyük günah (hınsı’l-azîm) üzerinde ısrar ediyorlardı.” (Vakıa; 56/42-46).
{MUTREF}: “Bolluk içinde olan, şımarmış” demektir. Bolluk ve nimet içinde olmak, şımarmak (teref), konfor içinde olmak, nimetler içinde yüzmek (teterrûf), konfor, rahatlık, lüks, şımarıklık (teref) kelimeleri bu kökten… Demek ki mütref bir toplumun rahatlık ve konfordan şımarmış, “fors” sahipleri demektir… Bu durumda Kur’an’da sık sık geçen mele-i mütref “kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri” demek oluyor. Bugün için devlet beslemesi ailelere, sosyete çevrelerine, lüks ve sefahat içinde yaşayan zümrelere ve onlara özenenlere tekâbül eder. (Bkz. “Kur’an’da alttakiler ve üsttekiler” makalesi).
Bu durumda ayet bağlamında büyük günah (hınsı’l-azîm) insanlar açlık ve yoksulluk içindeyken zenginlik, bolluk ve refah içinde yaşamak ve bunun verdiği vurdumduymazlık ve şımarıklık (mutref) demek oluyor. Öyle ki böylesi tipler bu şımarıklık içinde hesap, kitap, mizan, yeniden diriliş nedir bilmezler, aldırış etmezler, bunları hiç umursamazlar.
***
Üçüncüsü İSRA suresinde:
“Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onlara da size de rızkı veren Biziz. Doğrusu onları öldürmek büyük bir günahtır (hıtaen kebîrâ).” (İsra; 17/31).
Yani: “Çalışmıyorlar, yağmaya, talana katılıp mal getirmiyorlar, hiç bir işe yaramıyorlar” veya “Beş parasız oldukları için zengin bir koca talip olmuyor, fakirlere gidiyorlar” veya “Büyüyünce tefeci bezirgânların eline düşerler, genelevlerinde çalıştırırlar, iyice rezil rüsva oluruz” veya “Belki bize acırlarda bol rızık ve mal verirler, onun için tanrılara kurban sunalım” diyerek çocuklarınızı sakın öldürmeyin. Bu çok büyük bir günah/cinayettir…
Çünkü bunlar Mekke’de oluyordu.
Görüldüğü gibi burada da konu (büyük günah) ve vurgu (mülk;zenginlik/yoksulluk) aynı.
***
Dördüncüsü ŞURA suresinde:
“Size verilmiş bulunan şeyler dünya hayatının metaıdır. Allah’ın yanındakiler ise iman edip sadece Rablerine dayananlar için daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Onlar büyük günahlardan (kebâire’l-ism) ve çirkin davranışlardan uzak dururlar.” (Şura; 42/36-37).
Yine buradaki büyük günah da (kebâire’l-ism) yukarıdaki Necm suresindeki ile aynı. Vurgu da oradaki ile aynı. Orada “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır.” dendikten sonra gelirken, burada “Size verilen şeyler dünya hayatının metaıdır.” dendikten sonra kullanılıyor. Demek ki büyük günah (kebâire’l-ism) dünya hayatını (malı, mülkü) ve ondan gelen faydayı (meta) bencilce sahiplenmedir. Oysa mülk Allah’ındır (dünya hayatı; yer, gök, mal, meta) ve insan için emeğinden başka hakkı yoktur.
Ayetin devamında da büyük günahtan (kebâire’l-ism) kurtulmak için ne yapılması gerektiği açıklanıyor: Allah’a güvenmek, kalıcı olanın O olduğunu kabul etmek, mal ve meta hırsına kapılıp elde edemeyince öfkelenmemek, salât etmek, etrafına danışmak ve verilen rızıklardan infak etmek… (Şura; 42/37-38). Metnin dışına çıkmaksızın bağlamdan baktığımızda durum budur.
***
Beşincisi BAKARA suresinde:
“Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: ‘Onlarda hem büyük günah (ism kebir), hem de insanlar için yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.’ Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: ‘İhtiyaçtan fazlasını.” (Bakara; 219).
Görüldüğü gibi burada da büyük günah (kebâire’l-ism) kavramının öncesinde içki ve kumar sonrasında da infaktan bahsediyor. Bu ikisi arasındaki bağlantı açıktır: Bir şeyi (kumar gibi) haksız yere sahiplenmek büyük gühahtır. Sahip olduklarının fazlasını elden çıkarmak (infak) gerekir. Bunu yapmayan da büyük günah işlemiş olur. Demek ki içki, kumar, zina, altın, ipek vs. “zenginliğin şımarttığı kimse” (mütref) davranışıdır. Onlara özenmemeliyiz. İşte sahip olduklarını infak etmeyip böyle heva ve heves yolunda harcayanlar büyük günah işlemiş oluyorlar.
İşte bu beş yer Kur’an’da büyük günah/suç/hata anlamında iki kelimeyle; kebârie’l-ism, hınsı’l-azîm, hıtaen kebîrâ, ism kebîr (tamlama) olarak geçen yerler.
Şu iki yerde de tek kelimeyle (kebâir) ve fakat aynı anlamda geçiyor:
***
Altıncısı yine BAKARA suresinde;
“Sana haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmayı soruyorlar. Onlara söyle: Haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmak büyük (kebîr) bir şeydir. Bu, insanları Allah’ın yolundan menetmek ve kâfirlik anlamına gelir. Halkı yerinden yurdundan sürmek ise Allah katında çok daha büyüktür (ekber). Baskı, zulüm ve zorbalık (fitne) öldürmekten daha büyüktür (ekber). Bu zalim zorbalar, eğer güçleri yetse yolunuzdan döndürünceye kadar sizinle savaşmaktan vazgeçmeyecekler.” (Bakara; 217).
Ayette neye büyük/daha büyük (kebir/ekber)) dendiğine dikkat ediniz: Haram aylarda ve Mescid-i Haram’da savaşmak… Halkı yerinden yurdundan sürmek… Baskı, zülüm, zorbalık…
Adeta denmek isteniyor ki: Sana haram ayda ve Mescit-i Haram’da savaşmayı soruyorlar. Bu çok kötü bir günahtır. Haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmak düpedüz insanları Allah’ın yolundan menetmek ve Allah’ı inkârdan başka bir şey değildir. (Ebu Muslim). Hem Allah’ın evini kendi tekeline alacaksın, hem de bu anıtın gerçek sahiplerinin oraya girmesine engel olacaksın. Allah’ın savaşmayı yasakladığı aylarda silâh çekmekten, kan dökmekten çekinmeyeceksin. Allah’ın Evi’ni savaş ve kan dökülen bir yer haline getireceksin. Ne ayların ne de Ev’in hiçbir saygınlığına uymayacaksın. Bunları ihlâl doğrudan Allah’ı inkârdır. Üstelik ahaliyi yerinden yurdundan edeceksin. Allah’ın Evi’nin gerçek bağlılarını şehirden süreceksin, “Buralar benim” diye kibrinden geçilmeyecek! Bu da zulüm üstüne zulümdür. “Hem suçlu hem güçlü” diye buna denir. Şüphesiz savaş iyi bir şey değil. Haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaş ise daha kötüdür. Baskı, zulüm ve zorbalık (fitne) ise savaştan çok daha kötü, çok daha beterdir.
Görüldüğü gibi ayette büyük günahın mantığı aynı: Sahiplenmek! Bu sefer sahiplenilen yer üstelik Allah’ın evi Kabe…
***
Yedincisi NİSA suresinde:
“Eğer siz yasaklandığınız büyük günahlardan (kebâir) kaçınırsanız kusurlarınızı (seyyiât) bağışlar ve itibarınızı yükseltiriz.” (Nisa;31).
Buradaki “büyüklerin” (kebâir) ne olduğunu anlamak için de ayetin öncesine ve sonrasına (parağrafa) bakmamız yeterlidir çünkü tam anlaşılmadı.
Sizce bu ayetin öncesinde neden bahsediliyor olabilir?
Okuyun;
“Ey iman edenler! Birbirinizin mallarını karşılıklı rızaya dayanan ticaret yoluyla dahi olsa haksız yere yemeyin. Kendi kendinizi aldatmayın. Allah size karşı gerçekten merhametlidir. Kim haddi aşarak, haksızca bunu yaparsa yarın onu ateşe atacağız. Allah’a göre bunu yapmak çok kolaydır.” (Nisa; 29-30).
Yani: Ey iman edenler! Bırakın açıktan haksızlık yaparak birbirinizin malını yemeyi, “kamu” adını vererek “birbirinizin malı” haline getirdiğiniz ortak malı (beytu’l-mal), karşılıklı paslaşarak, eşe dosta peşkeş çekerek, usulsüz ihalelerle ve ulufe dağıtmalarla, alan memnun veren memnun tarzında dahi olsa yemeyin… Birbiriniz ile dışarıdan bakılınca sanki ticaret yapıyormuş gibi görünen ve fakat gerçekte danışıklı dövüş olan alışverişlerden sakının. Böyle yaparak kendi kendinizi aldatmayın…
Peki ayetin sonrasında neden bahsediliyor olabilir?
Okuyun;
“Allah’ın kiminize kiminizden farklı verdiği şeylere göz dikmeyin. Erkekler için kazandıklarından bir pay, kadınlar için de kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan, O’nun lütfunu isteyin. Allah her şeyi biliyor. Herkes için bir şeyler bırakabileceği varisler tayin etmişizdir; anne-babalar, yakın akrabalar, nikâh akti ile bir araya gelenler. Sözleşmelerinizden doğan payları verin. Allah her şeyi inceden inceye görüyor.” (Nisa; 32-33).
Yani: Allah “eşitliği” takdir etmiştir (Fussilet; 10). Rızık ve rızık kaynaklarını, yarattığı insanların eşitçe kullanacağı şekilde “taksim” etmiştir. Bu doğal taksimatta herkes farklı ve fakat eşittir. Kimine kiminden farklı yetenekler vermiştir. Bunları istismar ederek, farklılıklarınızdan eşitsizlik çıkarmayın. Tekel, kast, sınıf, hiyerarşi ve hegomonya oluşturmayın. İlahî/doğal taksimatta her şey herkese yeter. Ötekinin “payına” düşene göz dikmeyin, fazlasına tamah ederek eşitsizlik yaratmayın. Erkekler için kazandığından bir “pay”, kadınlar için de kazandıklarından bir “pay” vardır. Paylarınıza razı olun, daha fazlasına sahip olmaya çalışmayın. Bu paylar zaten aranızda varisler yoluyla birbirinize geçecektir, ihtirasa kapılmanıza gerek yok. Sözleşmelerden doğan haklara riayet edin, kime ne “pay” düşüyorsa adaletlice dağıtın; bölüşün, paylaşın…
Ayetin öncesini ve sonrasını okuyunca sanırım “büyük günah” (kebâir) neymiş anladınız; Başkasının payına göz dikmek… Daha fazlası hırsıyla mal toplamak… Kamu malını zimmetine geçirmeye kalkmak… Sahip olduklarıyla eşitliği bozmak; üstünlük taslamak, sınıf yaratmak, hegemonya oluşturmak…
***
Görüldüğü gibi Kur’an’da “büyük günah” bir şeyi sahiplenme (mülk) etrafında dönmektedir.
Bu, Kur’an’ın bir taraftan Adem kıssasındaki vesveselerin anası (şecere-i huld ve mülk-i la yebla) diğer taraftan da en “en büyük zulüm” (zulmün azîm) dediği şirk ile ilgilidir.
Şecere-i huld: Son sınırına varıncaya kadar mal toplama. Şecere: toplayan şey, huld: son sınır. Sembolik dilde “sonsuzluk ağacı”… (Taha; 120).
Mülk-i la yebla: Yıkılmayacak bir iktidar ve mal sahibi olma. (Taha; 120).
Şirk-i zulmün azîm: En büyük zulüm ortak olmaya kalkmak. (Lokman; 13).
Sözlükte şirk bir malın iki sahibi olması demektir. Örneğin “şirket” te mal ortaklığı vardır. Allah’ın mülkünden bir şeyi sahiplenip ortak olmaya kalkarsanız O’na şirk koşmuş olursunuz. Allah’ın mülkünden (gökler ve yer) hiç bir şeye sahip olamazsanız, sahip olduğunuz tek şey emeğinizdir, ondan da size bir “pay” vardır. Gerisi kamunun/herkesindir.
Bunları unutup Şeytanın vesvesesine kapılarak son sınırına kadar toplamaya (şecere-i huld) kalkar ve yıkılmayacak bir mülkün (mülk-i la yebla) peşinden giderseniz “büyük günah” işlemiş olursunuz.
Kur’an verileri ışığında “büyük günah” bu olmak icap eder.
İlmihal kitaplarındaki büyük günah listelerini unutun.
Yukarıda göstermeye çalıştığımız yedi yerde geçen büyük günah ayetlerini Kur’an’dan tekrar tekrar okuyun…
Allah şifa versin İhsan bey
ALLHIN izniyle ve keremiyle sahte dinin putları yıkılıyor. Hakikat dininin ışıkları ortalığa saçılıyor. Karanlıklardan beslenen zalimler rahatsızmı oluyorlar?(!) ALLAH İhsan Hocamı aydınlanmamıza vesile ediyor. Meydan zalimlere kalmayacak ALLAHIN izniyle.. ALLAH senden razı olsun İhsan Hocam..
Günahın büyüğü ya da küçüğü olabilir mi insanın VİCDANİ hayat yolculuğunda..<br><br>İyiliğin büyüğü duruma ve ihtiyaca göre değişmez mi?<br><br>Bu algısal ve insansı bir özellik değilmidir?<br><br>Bu nasıl bir ilah ki büyükleri yapmaz iseniz küçükleri de ben silerim önemli değil diyecek..<br><br>"Kebair" kelimesi kökünde kıyısında lügatlerde büyüklükle ilişkili evet ama bence bu anlayış
En büyük günah…<br>Evet ademin/insanın ayağını kaydıran neyse o…<br>Yıkılmayacak bir iktidar ve mal sahibi olma hırsı.<br>Çevrenin bile en büyük felaketine neden olacak olan günah.<br>Hayatın tüm tahrip edilme eylemlerinde bu en büyük günahı görürsünüz.<br><br>.
Dini Allaha halis kılın ayeti, kitabı kendinize değil,kendinizi kitaba uydurun.Son tahlilde kitabı hakkıyla anlama endişesindense, ne şiş ne kebab yansın zihniyeti ile asıl anlamanın önüne engeller koymuşuz.<br><br>Hocama katılıyorum..! inandık demekle, sevdiklerimizden ödün vermeden-bedel ödemeden-cennete gireceğimizi sanıyoruz.<br><br>Bizler, ihtiyaçlarımızla-lüksümüzü ayırt edemedikçe, ihtiyaç
allah razı olsun hocamdan ondan sonra islamı anladıklarını sananlar feryat figen ediorlar okumalı..
yine çok ikna edici bir yazı .. İhsan hocam yalnız insan nefsi (ben de dahil) okuduklarını işine geldiği gibi yorumlamakta çok mahirdir. namaz kılmama ve oruç tutmamayı büyük günahlardan saymamak; zina yapmayı, içki içmeyi, kumarı şımarıkların davranışı olarak tanımlamak bazı yanlış anlamalara kapı açmaz mı ? biz malımızı yeterince infak ediyoruz nasıl olsa, her yol bize mübah demez mi. şöyle
cuma namazı öncesi hoca dersinde diyor ki küçük günahları görmezden gelerek alışırmışız ve bunlar bizi rahatsız etmezmiş zamanla.. lafı dolandırıp kadınlarımızın açık olan başlarına getirdi işte bizim dinimizin diyanetimizin hocalarının da derdi bu ah bu milletin kadınları toptan başlarını sarsalar herşey yoluna girecek. din nerde diyanet nerde ..bu konuda yaşar nuri öztürkün de maun suresi
islam dininin toplum dini olduğunu hatırladığımızda ve nihai amacının toplumun huzuru olduğunu düşündüğümüzde,bunların tesisi içinde özellikle adalet olgusunu öncelikli kriter olduğunu kabul etrtiğimizde,ibadetlerin de bu olguların gelişmesine vesile olmaktan başka amaçlarının olmadığına inanıyorum.yani nihai amaç insanın insana karşı adil olmasıdır.bu huzuru sarsan en büyük fitnede mülktür.bu
İhsan Bey! ben sizin yazılarınızı okuyan ve takip eden biriyim. Alışılmışın dışında yeni yaklaşımlarınızı beğeniyorum. Ancak bazan ayetlerin mealini verirken metne uymayan anlamlara gidiyorsunuz. Mesela Nisa 29 ve 31. ayetlerin anlamında olduğu gibi.<br>selam ve sevgilerimle.
yine çok ikna edici bir yazı .. İhsan hocam yalnız insan nefsi (ben de dahil) okuduklarını işine geldiği gibi yorumlamakta çok mahirdir. namaz kılmama ve oruç tutmamayı büyük günahlardan saymamak; zina yapmayı, içki içmeyi, kumarı şımarıkların davranışı olarak tanımlamak bazı yanlış anlamalara kapı açmaz mı ? biz malımızı yeterince infak ediyoruz nasıl olsa, her yol bize mübah demez mi. şöyle
tevhidi, Allah ın hükmünde ortağı yok diye sloganlaştıranlar,mülkünde de ortaksız oluşundan hiç söz etmesinler..<br><br>bu yazı yine fincancı katırlarını ürkütecek. şişman kedilerin yine canı sıkılacak … teşekkürler İhsan abi..
niyazi kardeşime; bu makale kadar değerli aydınlatıcı bir yorum yazmışsın Allah razı olsun
neden bunların okulda camide mescitte anlatılmadığını yeni yeni çözüyorum çünkü onlar da şişman kedilerin hegemonyasında ve halkın uyanmasından korkuyorlar.. inşallah birgün bu yeşil sermayenin haram ve günah olduğunu anlayacağız ve bu yolda en azından beni uyandırdığınız ve kibrimden kurtulmama yardım ettiğiniz için ne kadar teşekür etsem azdır ve tabi yobazlar yerine sizi bana tavsiye eden
osman : benim evimin kiremitleri biri altın biri gümüş olsa ne olcak ben zekatımı verdikten sonra.<br>ebuzer: şüphesiz ki altın ve gümüş saklayanı büyük azap müjdele.<br>kenz en büyük gühantır doğrudur.<br>allah bizleri oldukça dağıtanlardan eylesin.
sayın eliaçığın yazılarını takip ediyorum; farklı bir yorum ve düşünce olarak kendisinin yazıda da söylediği gibi "atalarımızı bulduğumuz çizgi" dışında yorumlarla beğenip takip ediyorum.<br><br>ama bazan çok iddialı olduğunu hissediyorum.<br><br>mesela yazının sonunda yazmış; "İlmihal kitaplarındaki büyük günah listelerini unutun."<br><br>peki sizden sonra gelecek daha büyük
خذ ما صفى دع ما كدر : "hoşuna gideni al, hoşuna gitmeyeni bırak". selamlar.
adam namazında niyazında mangalda kü lbırakmıyor. milyarlarca liraya iş yeri kuruyor. iş alacağım dediği insanları bir kaç ay parasız çalıştırıyı<br>or, deneme diye sigortasını yatırmıyor. sonra din dersi veriyor. bu insan bir ay ırgat gibi çalışıyor. yol parası cebinden sabahtan akşama kadar soğukta çalışıyor. sonra bu adamlar diyor ki işin deneme safhası kardeşim para mara yok…
Lehul mülk. bunu anlamayan iman etmiş olur mu ki?
Gelmiş geçmiş en büyük alim Kuranı şimdiye kadar tek kendisi anlayan Hocaya ;<br>yine aynı tarz ve değişmeyecek düşünceler…Konu çok güzel içerik her zaman ki gibi sloganlaştırılmış mal mülk etrafında dönen sözler .<br>soru:dini tek bir açıdan ele almak doğru mu? faiz yesek,<br>namaz kılmayıp infak etsek tamam mı veya zina yapıp mallarımızı paylaşsak oldu mu yani..örnekler bin olur belki..<br>&#
Çok güzel ve aydınlatıcı bir yazı.<br>Ancak anlamadığım bir konu var. Bir kişi emeği ile para biriktirip yaşlılığı için kendine güvende hisetmesi büyük günahmıdır. Yoksa büyük günah ile sermayemi kast ediliyor. Bu durum çok açık değil gibi bunun bir ölçüsü olmalı. Saygılar.
bence günahın büyüklüğü insanları ne kadar incittiğinle, yaraladığınla,üzdüğünle birebir alakalı<br>o zaman sizi en çok üzen şeyi hatırlayın<br>eşinizle, arkadaşınızla tartışmanız kavga etmeniz sizi üzüyor<br>ama bakıyorsunuz bir süre sonra barışmışsınız<br>fakat kavganın sebebi mal mülk yada para ise bu husumet ömür boyu sürebiliyor<br>veya biri sizin malınıza zarar verse,patronunuz hakkınızı
ihsan hocam sizin dediklerinizin çoğuna katılıyorum.anlamakta zorlanıp doğrudan katılmadığımda var.ama şu ahmed hulusi diye bir adam var o konuşurken gülesim geliyor ne yalan söyleyim. adam sizce cidden bu söylediklerinin farkın da mı?
“Sana haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmayı soruyorlar. Onlara söyle: Haram aylarda ve Mescit-i Haram’da savaşmak büyük (kebîr) bir şeydir. Bu, insanları Allah’ın yolundan menetmek ve kâfirlik anlamına gelir. Halkı yerinden yurdundan sürmek ise Allah katında çok daha büyüktür (ekber). Baskı, zulüm ve zorbalık (fitne) öldürmekten daha büyüktür (ekber). Bu zalim zorbalar, eğer güçleri yetse
HRİSTİANLIKTA 7 BÜYÜK GÜNAH<br><br> 1. Superbia: Gurur, kendini beğenmişlik (Lucifer'e atfedilmiştir)<br> 2. Avaritia: Açgözlülük (Mammon'a atfedilmiştir)<br> 3. Luxuria: Şehvet düşkünlüğü (Asmodeus'a atfedilmiştir)<br> 4. Invidia: Kıskançlık, hasetlik (Leviathan'a atfedilmiştir)<br> 5. Gula: Oburluk (Beelzebub'a atfedilmiştir)<br> 6. Ira: Öfke, yıkıcılık, gazab
Kuran deryasına daldıkça hocam çıkarıyor büyük balıkları ama nerede üzerine alacak insanoğlu rivayetçi kapıvermiş onu hemen kurtarır cehennemden büyük günahlara şefaatçide çok nasıl olsa, onların sepetlerinde nebisi,ashabı,evliyası,cemaat lideri kurtaracak onları cehennemden.Aman ha Kurandan uzak dur diyor hadisçi kitap tüccarı,mezarlıkta arapça okutuyor garibime sevabına nail olsun diye ne
hocam söylediklerinize katılmamak mümkündeğil´ancak sizden öncekiler nasıl yanlış anlaşıldığı gibi sizinde yanlış anlaşılmanız mümkün heleki namaz.oruc.zina.gibi günahları işlemek için cevaz almış olmasınlar.
burada yazan mehmet kardeşim resmen demogoji yapmışsın. yok şunu yapmazsam şunu yapsam olur mu falan. İhsan bey tek açıdan almıyor. yazılarını dikkatli okursan. üstü örtülen bir konuyu ısrarla vurguluyor. o da mal mülk kullanımı. bu ısrarla saklanıyor gizleniyor. kuran müslümandan şikayetçi dahası var mı kardeşim. o kadar uyarı dağa taşa mı. sen namaz kılıp infak etsen niye infak ettin diyen mi
meselenin özü bu mülk konusu çarpıtıldığı zaman hiçbirşey yerli yerine oturmuyor. namaz kılsan ne olur hacca gitsen ne olur ? para dediniz mi bizim dindarların uykusu kaçıyor.
hocam siz neden bingölde bu gerçekleri anlatmıyorsunuz niye ayrımcılık yapıyorsunuz bu gün miliyetçi kesim bizi kabul etmiyor islam dini temel sorunları çözer gelin konferanslar paneler düzenleyin sürekli batıdasınız bizde müslümanız
ihsan beyi yürekten kutluyorum.kuran mealini okudum. emeğine saygılar. özellikle 1500 yıl önceki tarihin şartlarını göz önünde bulundurarak , değerlendirmeleri güzel. bu konuda ufkumu açtı diyebilirim.<br><br>yalnız bir konuda ihsan beyden bir şikayetim var. en çok da Allah deyince en azından kalbinde bir ciddiyet dalgası oluşan insanları hedef gösteriyor..oysa kuran okuduğumda ben daha çok mülk
ve bir konuya değinmek istiyorum. bu komunist benzeri söylem geride kaldı diye düşünüyorum. maalesef günümüzde toplumlar büyüdü ve iç içe geçti. insanın yaşama standartlarını yükseltmek için uğraşmalıyız, kimse aç kalmamalı,evsiz olmamalı,sağlık eğitim hizmetlerini eksiksiz almalı. insan olmasının asgari mutlak ihtiyaçlarını elde etmeli.doğaya zarar vermemeli.yalnız büyük sermaye gerektiren iş
bu arada caner bey saygılar..<br>meselenin özü mülk değil..Allah dan başka tanrı olmadığıdır..malını mülkünu bu uğurda harcamak bunun sebebidir sadece. lütfen dinimizi bu mülk meselesine sıkıştırmayalım..bazen iyi bi şey yapalım derken, berbat da edebiliriz diye düşünüyorum..
olayı anlamamışsınız. İslami toplumlarda zenginlik bireyin değil toplumun olmalıdır. Tamde önceki yorumda dediğiniz seviyeye ulaşmak için toplumun zengin olması gerekiyor. Parayı toplumun faydasına olan üretim işlerine yatırmak lazım. İslam bunu emrediyor. Bu yapılmadığından sıkıntı yaşıyoruz. Adam zenginlikle tanışınca ilk işi kendisine milyon TL lik ev almak bunu reddediyor islam. Yoksa islami
İhsan beyin yazılarında aşırılıklar var fakat bu aşırılıklar karşı tarafın aşırılıklarını törpülüyor. selamlar.
Mahalle arkadaşı Osman,Yan komşusu Ebuzerden bahsediyor gibisiniz kardeşim… Allah secdeye varan başınızın içindeki kibir ve gururdan ucuptan seni korusun,Alalede insanlara bile bey diye hitap ederken üslubun çok çirkin olmuş sevmedim sizi ve yazınızı ve cevap yazdım.Sizin gibi kibri diline vurmuşlardan rabbim ümmetimizi esirgesin…
Meselenin özü aslında Yeni yeniden İlayı kelimetullah (Her türlü küfür, şirk ve ilhada karşı Allah’ın varlığını, birliğini,İslâm’ın yüceliğini ve Kur’an-ı Kerim’in üstünlüğünü savunmak)tır.Allah'n (C.C.) İndirdiği Kur'anı anlamak,kavramak,yaşamak ve toplumumuzdan başlayarak tüm toplumlara sunmaktır.Allahın ismini yüceltmektir,yeryüzüne hakim kılmaktır.Rabbimiz bizi terk etmedi ve
hocam sizden bir şey isteyecem kürtçe diliylede bu gerçekleri yazın teşekür ederim
Mülk Allah'ındır. La ilahe illallah demek çok basit değildir. Ebu Cehil'de namaz kılıyordu bildiğim kadarıyla, allah'a da inanıyordu ama ortak koşuyordu Allah'a. Şirkin en temelinde de biriktirme hırsı, nüfuz sahibi olma vs. vardı. Mülk allahınsa bizler o mülkün emanetçileriyiz. Emanete hıyanet etmek, emaneti gasbedip sahiplenmek her halde hoş bir şey değil.<br><br>İslamı iyi
ihsan beyin isabetli görüşleri çok.yalnız ihsan bey yalnızca müslüman özeleştirisi yapıyor.yazılarını takip ediyorum mümkün olduğunca.3 ciltlik meali ve bir kaç kitabınıda okudum.<br><br>ihsan beyden artık özeleştiri yapma yanında, birazda laiklik,atatürk diye neredeyse ölecek olan, zihninde bunu neredeyse Allahın önüne koyan,eğlence kadın düşkünleri, parayı faizlerde yiyen , sosyal demokrat
Bence buradan başka bir sonuç daha çıkar dünya malı uğruna inanmış gibi görünmek veya kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar etmek buda münafıklıktır. bu hepsinden daha tehlikelidir. saygılar.
Yapma be kardeşim, yazan adamı ne tanıyorsun da sizi sevmedim diyebiliyorsun. Peygambere arkadaşları Muhammed diye sesleniyordu. Ancak gerçek İslam dünyadan çekildikten sonra din baronlarının yönlendirmesiyle hazret isimleri peyda oldu ve insanlar peygamberleri kendilerinden uzak hissetmeye başladılar. Velhasıl, nasıl hitap ettiğin değil nasıl yaklaştığın önemli.
aç, barınamayan, tedavi olamayan insan fiziksel varlığını sürüdüremez.<br>bence bu üç noktada bütün insanlar eşittir.<br>üç kötü durumu yaşayan insanların durumu üzerinden bir siyaset geliştirmek evrensel olacaktır. sonrasında diğer konular tartışılabilir ve çözüm getirilir.<br>çünkü kötü durumlar tamamen sunnidir. bir takım kötü insanlar tarafından var edilmiştir ve bu kötü insanlar evrensel ne
ben ne anladım sen ne anladın o ne anladı şart mıdır okudum almam gerekeni aldım kendin için oku alman gerekeni al yine yeniden allah razı olsun
Sevgili İhsan hocam merhaba<br><br>Ben, dinsel bilgileri az olan birisiyim. Sizingibi insanları okuyarak<br>bir bilgi birikimi yapma gayreti içindeyim.<br><br>'' Büyük Günah'' yazınızı memuniyetle okudum,insanlarlada paylaşmaya çalıştım.<br><br>Teşekkürler. hasan kayım
Adalet = eşitlik dersek haklısınız. Fakat eşitlik adaletle bağdaşmayan bir ütopya olduğu için bahsettiğiniz adalet anlayışını Allah'a giydirmek doğru bir davranış olmasa gerek.
Sayın yorumcular kusura bakmasın… Ama gördüğüm kadarıyla "Kuran'ın istediği insan" mevhumunu çoğu yorumcu henüz anlayamamış.<br>Daha önce İhsan bey defalarca anlattığı halde namaz-oruç-hac üçgenine takılmışsınız. Evet üçü de farzdır, üçü de nüsuktur (ibadet değil) velâkin İslam bunlardan ibaret değildir. İslamın amacı kâmil insan yetiştirmektir. Eğer kâmil olamamışsanız islamı
turk rumuzlu kardeş söylediklerine sonuna kadar katılıyorum.fakat kafalarını kuma gömmüş deve kuşundan farkı kalmamış,abdestli kapitalizmin uşağı olmuş zamane ebu leheblerine bunu anlatamazsın.rabbim onları ıslah etsin inşallah.allahuekber.lehül mülk.dostça kalın hmet uysal bursa
yazıdan tüm anladığınız bu mu. yani hitap işi düzgün olmuş olsaydı bu yazıdan son derece istifade edermiydiniz.<br>o zaman ben sizin beklediğiniz uslubu karşılıyorum kardeşim. siz yeter ki yazının içeriğinden istifade edin.
ARKADAŞLAR YUKARIDAN ASAGIYA OKUDUM NEYI TARTISIYORSUNUZ DUNYA MALI DUNYADA KALIR PESINE GOTURENI GOREN VARMI (IMAN ) DAN BAŞKA ODA VARSA SELAMLAR
islamı ve kuranı anlamak o kadar kolay olsaydı, bugün islam alemin yaşadığı sıkıntılar olacağını hiç zannetmiyorum. hocamın bize anlatmak istediklerine çok dikkatle eğilmemiz gerekir,yoksa bu dini gerçeği ile anlamamız çok zor. diğer bi ifadeyle islami yaşayışımız ve islami bilgimiz kurandan beslenmez ki buda bilinçli müslümanım diyen akıl sahibi bir insan için çok büyük bir ayıptır. bundan
ihsan hocanın kuranı tarihsel ışığında yorumlama bilgisine diyecek bir sözüm yok..keşke çoğu din adamı böyle olabilse.üstelik mealinde gündem konularına girmeden uzak durmaya çalışmış.bu anlamda ihsan hocaya hiç bir itirazım yok.emeğini inkar etmek de ayıptır.bilgisine güveniyoruz.<br><br>yalnız söylemek istediğim,ihsan hoca bazı kimlik sorunlarını,yazılarına yansıtınca,onu okuyan insanlarda
İhsan Hocam, yiyici olup yiyiciliği hoşgörenler, zengin olmayı İslamın şartı kabul edenler, daha zavallısı yiyemediği halde yiyenlere özenip zengin olanların ancak Allah'ın gerçek dinini yaşayabileceklerini sanan saman kafalılarla ne zaman adam olabiliriz? Ben şahsen ümitli değilim. İnşallah Kur'an müslümanlığını insanlar anlamaya başlarlar. Sizi takdir eden, çalışmalarınızın önemini
işine geldiği gibi yorumlama deyimini kullanmak Recep bey ve bu konularda topluma bir şeyler vermeye çalışan bütün aklını işletenler için bir bühtan. Haksız lık yapmayın. İhsan bey meseleleri omurgasından yakalamış göremeyenlere gösteriyor. namaz, oruç,zina, içki, kumar vediğerleri emredildiği gibi uygulanmasının dışında bir istekmi var*? Emevi kavmiyetçiliğini artık bırakalım.
selam, hocanın üç kitabını ve bir çok makalesini okudum.<br>çok güzel ve etkileyici yazıları var. ama, bazı yazılarında, akıl ve mantıktan öte zorlama yorumlarla biraz duygusal yaklaşımlar ortaya koymaktadır. sezgilerini ve duygularını kurana onaylatmaya çalışırken biraz daha hassas olanız temennisilye…<br>gerçek gelinceye kadar yalnız Allaha sığınan kullardan kalmamız dileğiyle…
sizin alimlerinizde eminim sizin gibidir…allahaşkına paranızı paylaşın,,istediğiniz haltı yiyin i mi anladınız bu yazıdan. pes diyorum….ama doğru herkes gücü kabiliyeti ve fıtratına uygun düşen şekilde alglar herşeyi…sizi de yargılamamak lazımmm…
Muhterem Hocam; kaleminize yüreğinize sağlık.<br />bizleri aydınlattığınız için teşekkür ediyorum.
Benimde aklıma hep şu ayette ki durum takılıyor.<br /><br />insan için emeğinden başka hakkı yoktur” (Necm; 53/39)<br />E o zaman emek vererek zengin olabilir.Alın teri dökerek,çalışarak,çabalayarak…Belki de biz emeği yanlış anlıyoruz.Gönül insanı teşekkürler
Himayesinde insan çalıştırmayan zengin göster ispatın olur.<br />Yani bir yerde patronluk taslamak yerine biz bu müesseseyi beraber işletiyoruz hepimiz birbirimize muhtacız diyen bir adamın yaşantısının ne kadar zengince olabileceğini göster.<br /><br />Yada insanların hepsinde birbirine yakın maddi imkan olsa ortada zengin yada fakir kalır mı ?<br /><br />Neresinden tutarsan tut idealinde zengin
şimşek<br />ELEŞTİRİ<br />SAYIN ELİAÇIK ALTIN VE İPEK YASAKLANMASINI bakara 219 ayettine nasıl olduda kattınız.yoksa allah ın yasaklamadığını sizmi yasaklıyorsunuz.?<br />“Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: ‘Onlarda hem büyük günah (ism kebir), hem de insanlar için yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.’ Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: ‘
Yürek ister yürek.<br />Bunları okuyunca gözlerini devirenler, zoruna gidenler, kulp takmaya çalışanlar, inkar edenler, atalarının dinine inananlar, dini yalanlayanlar, lafı çevirenler, kelamullah'ı eğip bükenler, kuran'ı kısırlaştırıp öldürenler…<br />Kur'an sizi ve başınıza gelecek azabı anlatıyor. Halinizi bilseydiniz…<br />Teşekkürler İhsan bey.
Okumak öğrenmek yetmez,yaymak gerek,emeğine sağlık üstad
paranızı malınızı infak ederseniz ne zina yapacak paranız ne eviniz kalır, bunları verince zina yapamazsınız demek istiyor hoca ve çok doğru söylüyor. ayrıca karşılıklı rıza ile yapılan zinaya gelinceye kadar kadar yeryüzünde ne savaş, katliam, taciz, tecavüz gibi büyük günahlar dururken, islamda zinayı en büyük suçmuş gibi göstermek, bir de bunu yaparken bu işte sadece kadını suçlu görmek en
Cevapları görünce bunların hepsinin beyni yıkanmış gibi duruyor.aynı hürriyet com gibi,akp karşıtı yazıların beğenilme oranı hep tavan yapar.burdada aynı durum söz konusu.mülk edinmek kötü bir şey değilki,mülke tapınmak günah,zenginleşemezseniz nasıl gelişeceksiniz,sonra gavur gider aya biz kalırız yaya.bunlar basit komünist propaganda taktikleri,ama yorumlara bakınca fikirsiz insanlara işe
Sevgili kardeşim. İslam bireyin değil, toplumun zenginleşmesini ister. Bireyin değil, toplumun kasasının doldurulmasını ister. Mal biriktirmek, bireysel zenginlik güzel olsaydı, peygamber efendimiz zenginlik peşinde koşardı. O toplumunu zengin etmek için çalıştı, kendisin değil. Kominist söylem vs değil. Gayet doğru söylemler. Bireyler mütevazi yaşamadan, toplum nasıl zengin olabilir. Paylaşım