Muhafazakar Zamparalığa Dini Kılıf: Çok Eşlilik

M

 Kur’an’da çok eşliliğin emredilmediğini, tavsiye de edilmediğini ve hatta ruhsat da verilmediğini söyledim, söylüyorum.

Kur’an’ın indiği “toplumda” çok eşliliğin olması ve onun dönüştürücü ilk örnek olarak Kur’an metnine de girmiş olması emir, tavsiye veya ruhsat verildiği anlamına gelmez.

Tıpkı kölelik, cariyelik, içki veya zengin-yoksul uçurumuna dair dönüştürücü hükümler getirmesi gibi çok eşlilik ile ilgili olarak da “tek eşe” doğru gelişen bir seyir vardır ve yerleştirilmeye çalışılan kesinlikle budur…


***

Bu görüşlerimi başlıca üç gerekçeye dayandırmaktayım:

1- Nisa 129. ayetle çok eşliliğin “emredilmediği” ve emredilemeyeceği ortaya çıkar. Çünkü Allah güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize emretmez. Buna kelamcılar teklif-i ma la yutak derler;

Kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz.” (Nisa; 129).

Bu bütün erkekler için geneldir. Herkesi kapsamaktadır.

Şimdi, burada soru şu: Allah adaletsizliğin olacağını te’kid-i nefy istikbal (len testati’û) ile yani  ‘gelecek bütün zamanlar boyunca güç yetirmeniz mümkün değil’ diyerek uyardığı bir şeyi başka bir yerde emreder mi? 

Emretmez!

Bu nedenle hicri 4. yüzyılda yaşamış olan Kadi Abdülcebbar  (öl. 415/1025),  bu ayetin, erkeklerden çok eşlilik teklifini düşürdüğünü söylemiştir. Artık ne böyle bir emir, ne de böyle bir teklif vardır. Ayetin geri kalan kısmı ise yukarıdaki “dönüştürücü ilk örnek” kapmasındadır.

2- Çok eşlilik “ruhsatı” çıkarılan ayete bakalım:

“Yetimlerin mallarını verin.  Temiz olanı pis olanla değiştirmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır. Yetimlere haksızlık yapmak istemiyorsanız o beğenerek (aldığınız) kadınlardan dörder, üçer, ikişer (azaltarak) evlenin. Adaletsiz davranmak diye bir endişeniz/korkunuz varsa teke (indirin) veya yanınızda esir düşmüş olanla (evlenin). Bu ilave yapıp durarak haddi aşmamanız bakımından daha hayırlıdır.” (Nisa; 2-3).

Kanımca ayetin doğru çevirisi bu şekildedir.

Buradaki sorular da şunlar:

Çok eşliliğe ruhsat verildiği söylenen ayete girişte neden  üç kez “yetimlerin malı”denmektedir? Dahası neden “verin” (fe’tû) ve “yemeyin” (la te’kulû) denmektedir? Bunların çok eşlilikle ne alakası vardır?

Bu soruların cevabını en klasik kaynaklardan birsinde geçen şu rivayette çok açık bir şekilde görüyoruz:

“İkrime’den gelen rivayete göre o şöyle demiştir:  Bir adamın yanında hem hanımları, hem de yetimler bulunurdu. Kendi malını hanımlarına harcayıp, hiç malı kalmayarak muhtaç duruma düşünce, bu sefer hanımlarına yetimlerin malını harcamaya başlar. İşte bundan dolayı Cenab-ı Hak “Zevceler çok olduğu zaman eğir yetimler hakkında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, biliniz ki, bu korkunun yok olması için dörtten fazla kadın nikahlamanız size haram kalınmıştır. Dört kadının hukukuna riayet edememekten korkarsanız, o zaman bir kadın kafidir.” buyurmuştur. Allahu Teala burada fazla tarafı yani dördü; eksik tarafı yani biri zikretmiştir. Böylece de bu iki  sayı arasındaki sayılara dikkat çekmiş ve adeta “Eğer dörtten korkarsanız üç; üçten korkarsanız iki; ikiden korkarsanız bir hanım size yeter demiştir. Bu en uygun görüştür. Buna göre Allah Teala, çok kadınla evlenmesi halinde daha fazla harcamada bulunmak zorunda kalacağından, bu sebeple de yetimin malına el uzatması muhtemel olacağından, veliyi çok kadınla evlenmekten sakındırmıştır.” (Razi; Tefsir-i Kebir; c. 7, s. 328).

Görüldüğü gibi konu “yetimlerin malı” ile ilgilidir. Zaten çok eşliler vardır -ki bunu için ayet gelmesine gerek yoktu örfen caizdi- Onları geçindirmek sorun olunca yanlarındaki yetimlerin malına yöneliyorlar ve onların malı ile hanımlarını geçindirmeye kalkıyorlar. Ayet tam bu anda geliyor ve “Yetimlerin malını verin. Onların malını kendi mallarınıza katarak yemeyin” diyor.

Bundan mütevellit sorun yaşadıkları “çok eşlilik problemine” değiniliyor ve “Yetimlere böyle haksızlık yapmaktan korkuyorsanız onların malına el uzatmayın, aldıklarınızı geri verin, onlara kendi malınız gibi davranamazsınız” deniyor. Peki, “Bu durumda bu kadar çok kadını nasıl geçindireceğiz?” diye sorarsanız, “Önce dörde indirin bakalım, sonra üçe, sonra ikiye hatta bire kadar… Veya yanınızdaki esir kadınlardan biri ile evlenin. O zaman sıkıntıya girmezsiniz. Bu, ilave yapıp durmaktan kaynaklanan haksızlıkların bir daha olmaması için sizin daha uygundur” deniliyor.

Buna “ruhsat” deniyorsa ruhsatın ne olduğu bilinmiyor demektir.

Ruhsat sıkışana verilir.

Domuz eti yemek gibi bir şey önce yasaklanır fakat zaruret hali (açlıktan ölüm gibi) olunca ruhsaten izin verilir ve açlık giderilinceye kadar yiyebilirsiniz  denir.

Aynen böyle, burada da önce çok eşliliğin yasaklanmış olması, sonra bir zaruret halinin ortaya çıkması, örneğin erkeklerin “tek eşle yetinememe” gibi bir sorunlarının ortaya çıkması, ortada dulların yetimlerin kalması, bunun son sınırlarına dayanması, artık çaresiz iki, üç, dört kadınla evlenmenin açlık gibi bir zaruret halini alması gerekir.

Böyle bir zaruret yok ki? Zaten çoğu çok eşli. Toplum poligaminin (çok eşliliğin) yaygın ve legal olduğu bir toplum. Savaşlar olmuş, Bedir’de, Uhut’da dullar ve yetimler ortada kalmış, bir Arap örfü olarak onlarla zaten evlenilmiş, yetimler yanlarına alınmış, bütün bunlar  olmuş…

Ayet bunların yarattığı sorunları çözmeye geliyor.

Çok eşliliğin yaygın olduğu bir topluma hitap ediyor.

Köleci bir topluma her fırsatta köleleri azat edin, zengin-yoksul uçurumun had safhada olduğu bir topluma verin, infak edin, eşitlenin dendiği gibi, çok eşli olan bir toluma da güç yetiremezsiniz, azaltın, teke indirin deniliyor.

Yukarıda İkrime rivayetinde geçtiği bir “bir” (vahid) dışındaki bütün sayılar, buna gelmek içindir. Başka bir tabirle tarihseldir, evrensel olan “bir” veya “tek” eşliliğin yerleştirmesi ve yaygınlaştırılmasıdır.

Eğer ruhsat olacaksa bu fıkhî tabirle “örfen” caiz olur, “şer’an” caiz olmaz.

Çünkü Kur’an gelmeden önce de örfen (Arap geleneğinde) çok eşlilik vardı. Kur’an’dan izin alarak bunu yapmadılar. İzin almaları da gerekmiyordu, yürüyen bir toplumsal akıl ve örf vardı. Ama Kur’an bunun haksızlıklara yol açtığını görünce müdahale etti ve yönlendirdi.

Nereye doğru yönlendirdiği ise ortadadır.

Bizim için evrensel olan bu yönlendirmedir.  Gerisi tarihsel olmak durumundadır.

3- Yine  Ahzab suresinin 52. ayetinde “Bundan sonra kadınlar sana helal olmaz” denilerek çok eşlilik yolu kapatılmıştır. Artık çok eşlilikler geride kalmıştır. “Bundan sonra” gidişat tek eşliliğe doğru olacaktır. Hükümler geriye doğru işlemeyeceğine göre biz “Bundan sonra” sından sorumluyuz. Nitekim Peygamberimiz “Bundan sonra” bir daha hiç evlenmemiştir. 

***

Bugüne gelince, toplumda “imam nikahı” veya “metres” diye bilinen soruna çözüm bulmak için çok eşliliğin yasal hale gelmesi fikri Kur’an’ın yönlendirmesine uygun düşmemektedir.

Öncelikle imam nikahı ve resmi nikah ayrımına son vermek gerekir. Müftülere nikah kıyma yetkisi verilerek bu sorun çözülebilir. Nasıl olsa müftü de, belediye memuru da kamu görevlisidir. Vatandaş dualarla nikahını kıyar ve ayrıca bir imama gitmeye gerek kalmaz. Böylece her ikisi bir nikahta birleşmiş olur.  

Öte yandan son zamanlarda giderek artan özellikle muhafazakâr çevrelerdeki ikinci, üçüncü, dördüncü eş muhabbetini iyi analiz etmek gerekir.

Bunların zenginleşmeyle yakından alakası vardır.

Neden ayın sonunu zor getiren memurlardan, işçilerden böyle bir talep gelmiyor da, belediye çevrelerinden, zenginleşen dini cemaat ortamlarından geliyor?

Eğer bunlar kendilerine iyilik etmek ve Allah katında makbul bir kul olmak istiyorsa, ikinci, üçüncü eş  arayacaklarına yoksul bekarların evlendirilmesine katkı sunsunlar. Biriktirdiklerini heva ve heves yolunda harcayacaklarına ve de buna dini kılıf bulmaya çalışacaklarına infak etsinler, maddi imkansızlıklar nedeniyle evlenemeyen bir çok erkek ve kız var.

Eline para geçince hemen etrafta ikinci, üçüncü eş mi aramak lazım?

Metres tutanlar zaten malum, bunun dinisini yapmak da ne oluyor?

Aklı “zamparalıktan” başkasına çalışmayan kimi muhafazakârlar, böyle yapmakla kendilerini de ailelerini de helak etmekten başka bir iş yapmıyorlar.

“Himayemize alıyoruz” diyen muhafazakâr zenginlerin, bu himaye, neden hep kendi yataklarından geçiyor?

Neden imkanı olmayanları evlendirip, kendilerine “kardeş aile” yaparak himayelerine almıyorlar.

Onca bekar dururken neden kızlar ve kadınlar bu sonradan görme zamparaların ikinci, üçüncü eşi olmak zorunda bırakılıyor?

Neden erkeklerin elinde bu kadar para birikiyor da kadınlar zayıf, güçsüz, çaresiz ve zebun halde…

Kur’an, “İçinizden bekarları, boyunduruk altında olanları, çaresiz kızları evlendirin” (Nur; 32) diye “emrettiği” halde ve bu önce zenginlere, sonra topluma ve hatta devlete asıl bu farz olduğu halde neden çok eşliliğe emir, tavsiye, ruhsat ve yasallık aranıyor?

***

Öyle görünüyor ki “Muhafazakâr zamparaların” yeni icadı, ikna odaları… “Aile danışmanı”veya “yaşam koçu” adı altında bir takım sertifikası bile olmayan “türbanlı” bayanlar, özellikle Başakşehir başta olmak üzere Muhafazakâr zamparaların yoğun olduğu muhitlerde  ikna toplantıları düzenleyerek, böşörtülü hanım ve genç kızları ikinci, üçüncü eş olmaya ikna etmeye çalışıyor. Bu iş karşılığında da yüklü paralar aldıklarını öğrendiğim bu kişiler işin ne noktalara vardırıldığını göstermesi bakamından hayli çarpıcı.

Zamparalığa dini kılıf da hazır: “Kur’an’da var…” “Peygamberimiz de çok eşliydi.” Hatta eğer kızın yaşı küçükse “Peygamberimiz de küçük yaşta kızla evlenmişti…”

Bunlar yedikleri haltlara dini kılıf bulmayı pek iyi becerirler.

İşçileri işten atarlar “İslam’da grev yok, sendika caiz değil”diye, ardından fetvaları gelir.

Kaşânelerde otururlar “İmam- A’zam da Bağdat’ın en iyi evinde otururdu” derler.

Jeep’e binerler “Peygamberimizin devesi de en pahalı develerdendi” derler.

Dini zengin eğlencesi haline getirenlerin son marifeti zamparalıklarına “Çok eşlilik Kur’an’da var” diyerek dini kılıf bulmak.

Şarttı, ruhsattı, tarihseldi tınmıyorlar bile.

“Şecere-i huld (son sınırına kadar toplama) ve mülk-i la yebla (yıkılmayacak bir mülk)” hırsının mücahidlikten  müteahhitliğe terfi edenleri ne hale getirdiğini görün…

Var gücümle bunların karşısına dikilmeye devam edeceğim. 

Yazar hakkında

ihsaneliacikeditör

46 yorum

  • kaleminize , yüreğinize sağlık. 23 yılda inen yüce kitaptan cınmızla çektikleri hükümleri eğip, bükmelerinin neresi dindarlık? yüce Allah buyurmadı mı ki ' deneneceksiniz' diye.neymiş günaha girmemek için çok eşlilik yasallaşsın diyor. kim diyor bir kadın diyor. erkeklerin et pazarına kadını buyur ediyor.nedir bu dinin bu tiplerin elinden çektiği? devam ediyor çokblmiş hanımefendi?

  • Gelecek kuşaklarımıza yüce Allah'ın dinini anlatamadığımız sürece millet olarak felaha eremeyeceğimiz görülmelidir.Allah'ın buyruklarını kendi fani hayatları hatta düzenleri için kullananlar,buna alet olanlar Cenab-ı Hakla nasıl rabıta kurarlar akıl almıyor.Sözüm ona anneler gününde cennet anaların ayakları altındadır demeyide ihmal etmezler.Anayı yatakla özdeşleştirmek,üstelik istepne

  • Sizin gibi vicdanlı ve alim bir insanın bu ülkede sesini duyurabiliyor olması bana sesimi duyuramadığım zamanlarda teselli oluyor. Allah razı olsun!

  • siz kuranın dört eş getirmeyi caiz görmediğine dair iki delil getirdiniz. ama ikisi de eleştirilir. birincisi nisa süresi 129. ayette belirtilen husus bir kadını büsbütün terk edip diğer kadına büsbütün meyletmekten sakındırmaktır. yoksa yüce allah eğer çokça isteseniz de kadınlara arsında tam adaletli davranamazsınız buyruğundan sonra onun için ikinci bir eş almayın emri gelmesi gerekirdi. bu

    • Sana bir delilde benden yine sanslisin :)<br />Üstadım biyoloji dersi görmussundur nede olsa &quot;zorunlu egitim&quot; bebeğin erkek olma ihtimali %50dir aynı sekilde kız olma ihtimalide.Yani kiz ve erkek nufus matematiksel olarak birbirine yakindir(matematiksel dedim cunku bazı zihniyetlere gore 4 kadin=1erkek 🙂 zaten dunya nufusunun cinsiyete göre dagilimi yazarsan göreceksin neredeyse %50..

    • Nisa 129 &quot;Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Öyle ise (birine) büsbütün gönül verip ötekini (kocası hem var, hem yok) askıda kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah&#39;a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.&quot; <br />Buradaki anlamı arayan bir müslümanın öncelikle korkması

  • Değerli İhsan Bey kardeşimiz, <br />Çalışmalarınızı ve yorumlarınızı zaman elverdiği ölçüde takip ediyoruz. Ancak bir konu ki bizim için çok önem arz ediyor. Bu hal bir tarz olmaya başladı. Söylediklerinizin doğru ve yerinde olanının tüm varlığımızla arkasındayız. Ancak, ümmetin özel ve mahfuz ve hatta itikadi konularının ayen beyan, amacın hiçte tevhid dinini yüceltmeye dönük olmayan ortam ve

    • belliki kol kırılır yen içinde kalır, rezilliğimizi bu kadar ortaya dökmeyin diyorsunuz. <br /><br />iyi de…yıllarca başaörtümüz namusumuzdur diye bangır bangır meydanlarda bağıran şeriat yanlısı kızlarınız/kadınlarınız sahil boylarında vede çayır çimen bulduklarıher yerde erkek arkadaşlarının kucaklarında geziyorlar. onların neler yaptıklarını görseniz ya… ama göremezsiniz..görmek

    • Ömrümce üç şeyden ders aldım diyor İmam-ı Şiblî<br /><br />Biri bir kadın. Karşıma geldi, saçı başı darmadağın, sevdiği adam onu terk etmiş , bana onu bul diye yalvarıyor. “Kadın önce kendine gel, edebe gel, saçını başını topla, kıyafetini düzelt, öyle gel” deyince; “Ya Şiblî! Ben bir adamın aşkıyla bu haldeyim, sana Allah sevgilisi diyorlar, nasıl saçımı başımı gördün?” . Bundan ders aldım.<br /

  • siz kendi kafanıza göre ayeti yorumlayamazsınız , islam alimi olmak demek insanları yanlış yönledirceksiniz diye bir hak vermez size, eğer Kuran-ı Kerim&#39;i eğer çeviri yapamıyorsanız yapanları inceleyin , nasıl bir yanlışa düşmektir. arttırırken azaltmak , <br /><br />öncelikle tek eşlilikten taraf olduğumu söylerek,bide benim düşüncemden bakın sevgili yazarımız, bu çok evlilik türkiye olarak

  • Benim bir sorunum var, ´neden Kur an sadece erkekleri muhattap aliyor? Ben hoslanmiyorum ve bu beni de dinden sogutuyor, dedigi hicbirsey de gercekci gelmiyor. Böyle adaletsizlik olur mu? Kadin ne mal mi mülk mü zevk araci mi? Elbette degil.. Modern toplumda kimsenin ciddiye almamasinin sebebi de budur! acikcasi ben vicdan sahibi kendini bilen insanim, onca yil önce yazilmis bi takim bilmece

    • Allah hiç bir zaman kullarını ayırmaz. peygamberimiz buyuruyor ki Arabın araba beyazın siyaha takva yönünden hiç bir üstünlüğü yoktur. yani hepimizin tek bir amacı olmalı o da iman edip Allah yolunda yaşamak. Yoksa dindarım deyip dinden anlamayan zevatlar gibi düşünmeyin sakın. ne yani 4 tane namuslu,ahlaklı mümin kadın 1 tane kumarbaz, içkici Bir kafire eşit mi ? Saçmalık. bizi yıllardır

  • Peki bir de kadınlar açısından meseleyi değerlendirip, onlar da çok eş isterse ne olur?<br />yanlış yanlıştır. <br />biraz daha gayret.

  • İHSAN BEY KARDEŞİM BUNUN YOKSULUKLA ZENGİNLİKLE ALAKASI YOKTUR BU YETİŞME TARZIDIR AY SONUNU GETİREMEYEN HATTA YEŞİL KARTI BULUNUP AÇLIKTAN NEFESİ KOKAN ADAM BİLE 1-2 YETMEZ 3-4(HATTA 59 OLSUN DEMEKTİR.BU DÜNYA SINAV YERİDİR İSTER MUTTA YAP İSTER TUTTA YAP RABBİM HÜKMÜ VERECEKTİR.İNSAN DOĞASI GEREĞİ AZGIN DEĞİLDİR ŞEYTAN AZDIRIR ŞEYTANA UYAN ŞEYTANA TAPAR

  • ali imran 7&#39;de kalbinde eğrilik olanların müteşabih ayetlere yapışıp onları kendi arzularına göre tevil edip yamultmaya çalıştıklarından bahsedilir. siz ise bırakın müteşabih ayetleri muhkem ayetleri bile kafanıza göre yorumluyorsunuz. tezinizi desteklesin diye 2şer 3er 4er olan sıralamayı sırf azaltın demek istiyor demek için tersten alıyorsunuz.<br />bu konuda söyledikleriniz genelde doğru

    • Kardeşim istersen şöyle yapabiliriz mesela bi topluluk olsun sadece sen ben ve 2 bayan ben ikisiyle evleneyim sen artık istediğin gibi takılabilirsin ha oruçta tutabilirsin nede olsa bana 4 e kadar yolu var…<br />Bazı olayları makro ve mikro olarak düşünmedikçe allahtan mı şeytandan mı olduğunu anlamak zordur.<br />Allah ne şeytan ne diye soracak olursan R.İhsan eliaçık kur&#39;andaki semboller

    • Rabbimin rahmeti hepimizin üzerine olsun. Selamun Aleykum. Ayetler hakkında (husunda) herhangi bir yorum yapamayacağım, çünkü bilgim yok (öğrenmeye çalışıyorum). Ancak Yazı da fakirliğe teşvik görmedim açıkcası… zenginliği kötülemeyi de farketmedim. zenginlerin fakirlere destek olması gerektiğini, icabında yanıbaşında bulunanlara, (komşu, fakir fukara, imkansız, desteksiz kişiler) mallarından

  • yukarı da bir yorumcu..bu meselenin itikadi bir sorun olduğunu ve dinle pek alakası olmayan tiplerin malzemesi haline getirilmesinden rahatsız olduğunu belirtmiş…ve ihsan beyin bu tür açıklamaları, o tür ortamlarda beyan etmemesini istemiş…şimdi bakalım<br />…<br />1- evet islam dininin sicili bazılarına göre pek temiz değil…ve bu algının temelinde.. saçma sapan hadislerin ve zeka yoksunu

  • Nûr / 32 de evlendirin diyor…. kişiler kendilerine yontup evleniyor… yoksa artırarak evlendirin mi diyor? burada eş edinin yok dikkatinizi çekerim….nikahlayın kime kendine mi yoksa evlenmek isteyenlere mi

  • Müteşabih; hakkında neye hüküm verilmeli. Verilecek hükmün/kararın belirsiz olması ve bir açıdan şifre konulmasını anlamak elbette zor. Yorumun kişiye özgü olması ve her yorumun özel olması ve her yorumu belirli bir mantık kuralına bağlanması da olağandır. Gönderilen dinin ne olduğunu, nasıl algılandığını, nasıl algılanması gerektiğini nasıl anlayacağız? Ortada müşterek bir çizgi olmaz ise,

  • Slm lar ben ıhsanbey in doğru konuştuğu ve doğruyu da basitleştirdiği kanısında dayım kendi mevzularrinna gerçekçi deliller bulması lazım konu doğru, savunma şekli yanlış, eksik ve çok basit.etkileYICI olması ve hesaplamayıda iyi bilmesi gerekir

  • yukarıdaki bir yorumcu çok kaba bir tabir kullanmış&#39;&#39;bacakları yarıya kadar açık,bacak bacak üstüne atmış bir kadın&#39;&#39; yani tabiri caizse islam dışı görünen.sana böyle yorym yapma hakkını kim veriyor.üstadın bu eleşririleri gücünüze gidiyor.sözde inançsızlar karşısında zor duruma düşüyorsunuz.önce kendi inancınızı sogulayın.sevgili kardeşim sana bir hadis hatırlatırım.bir insanın

  • İhsan hocam, yazınızı okudum.<br />Söylediklerinizin çok eşlilik ile alakalı bölümüne katılmamak ile beraber anlatımınız o kadar güzel ki, o zengin namaz kılan kesimin durumunu iyi özetlemişsiniz.<br />Ancak bunu sadece erkeklere dayandırmışsınız.<br />Oysaki, zenginlik bayanların eline geçince çok daha tehlikeli bir olaya gidiyor lütfen bunu da görün.<br />Özellikle tesettürün örtünmekten çıkıp

  • İhsan hoca da dahil çok eşliliğin düştüğünü savunan kimse ikişer üçer dörder tabirinin adam akıllı açıklamasını yapamadı kanımca.Yani Allah ikişer üçer dörder&#39;i yanlışlıkla mı kullandı?İhsan hocanın söylediği matematiksel olarak dörder üçer ikişer olması gerekir lafı biraz kuran-ı değiştirmek oluyor.Allah hiçbir vurguyu,terimi,cümleyi yanlış yerde veya yanlış bir şekilde kullanmaz.Ama bu

  • slm, yazıyı dikkatlice okudum. dini konuları çok bilmiyorum onun içinde herhangi bir yorum yapacak durumda değilim. ama bişey dikkatimi çekti, sayın yazar hz. muhammedin çok eşli olduğu gerçeğini görmezden geliyor. eğer sayın yazarın dediği gibi ayet yorumlanacaksa hz. muhammaedin durumu ne oluyor?.. ben gerçekten anlayamadığım için souyorum.. hatta hz. muhammed tek evlilikten çok eşliliğe

  • DEĞERLİ İHSAN BEY,<br />SİZİ TEBRİK EDİYORUM.UZUN ZAMANDAN BERİDİR KİTAPLARINIZI VE YAZILARINIZI TAKİP EDİYORUM.<br />YUKARIDA YAZMIŞ OLDUĞUNUZ MAKALEYE BAYILDIM.SİZ VE SİZLER GİBİ İNSANLAR OLDUKÇA DİNİMİZ DOĞRU BİR ŞEKİLDE ÖĞRENİLECEK VE YAŞANACAKTIR.<br />ALLAH RAZI OLSUN.<br />BİR DE YUKARIDA YAPILMIŞ BAZI YORUMLAR BENİ ÜZDÜ.LÜTFEN İNSANLARA DOĞRU DİNİ ÖĞRETENLERİ ELEŞTİRİKEN İNASNLARIN İLMİNE

  • öncelikle çok çok teşekkür etmek istiyorum sayın ihsan eliaçıga. bu yazı şimdiye kadar nerelerde kaldı, niye daha önce yazılmadı? bir şükür &quot;oh&quot; u çektirdi bana.<br />aklıma &quot;heva ve heveslerini tanrı edineler&quot; geldi ve bir müddet düşündüm. hep bu konuda ikaz edilmiyor muyuz Kuran da?neden zengin muhafazar, dindar vs..erkekler islamın sosyal konulardaki inşa çabasına, eş ve

  • selamün aleyküm. Zenginledikce zamparalasan sonradan görmelere siz saldiriyorsunuz,ben onlari yesem doymam.ancak kirik dökük arabcasiyla insan Kur&#39;an tefsir etse, isabet etse dahi günaha girer.ILLA ALA EZVACIKÜm den ne anliyorsunuz.En büyük müfessir Hz Peygamberimizdir:hem gavlen hem fiilen.Bakin Gaylan Bin SAbit müslüman oldu tahti nikahinda 12 hanim vardi, bunlardan 4ünü sec gerisini birak

  • İslam hukuk sistemi içinde çok evliliğe ruhsat olduğu ümmetin icmasıdır.Öyle ki;naslardan(ayet ve hadisler) hareketle hem sübutu hem de delaleti kat&#39;i denilecek türdendir.Ruhsatın olamayacağını,zaten arap toplumunda çok eşliliğin olduğunu ifade ederek,ayette geçen sayıların takdim ile te&#39;hir&#39;ini tersyüz etmişsiniz.Yetim malının yenmesini de bir hadise(olay) üzerinden yetimlerin

  • İhsan Eliaçık&#39;ın bu yönünü seviyorum. Bişeyler yazıyor ve yazdıkları hakkında yorumları da devamında okuyabiliyorum. İnanılmaz bir tecrübe. Sadece yazsaydı bu kadar faydalı olmazdı. Konu herkese açık. Mutlaka İhsan Bey de yanılıyo olabilir. Siz bilenlere onu lisanı münasiple düzeltmek düşerken, biz bilmeyenlere de herkesten birşeyler öğrenmek düşer.<br />H.B.

  • &quot;Yorumlar&quot;ın bir tanesinde, erkeğin ÇOK EVLİLİĞİ&#39;nin karşısına KADININ ÇOK EŞLİLİK durumu diye bir icat çıkarılmış!… <br />Kimse meseleyi çarpıtmaya, kaçak güreşmeye kalkışmasın! <br />Kadının, kadın ve anne olarak bozulduğu her alanda etken olan faktör, O ÇİFTE STANDARTLI ATAERKİL DÜZEN TARAFINDAN KADINA REVA GÖRÜLEN baskı, zulüm, dayatma ve aşağılamadır.<br />Erkeğin bozulması

  • Sn. İ.Eliaçık, yayınladığınız &quot;27. yorum&quot;a adımı eklemeyi unutmuşum! &quot;Adsız&quot; mesaj göndermem! Adım: Elif Kara…

  • 08 haziran 2011 15:27 zamanlı yoruma aynen katılıyorum, ben bir erkeğim ve, anlatılan ruh karmaşasının içten şahidiyim, kim nasıl alırsa alsın, insan içe dönüp kendini yontmalı, her fırsatta üstünlük taslayarak doğruyu bulmak zor,<br />erkeğin kadına-kadının erkeğe üstülüğünü tartarken, çürümüşlükte baz alınmamalı tabi.<br />Ayrıca sn. İhsan Eliaçıkı yaklaşımından ve duruşundan ötürü tebrik

  • ihsan beye eleştiri getirenlere tek bir şey soruyorum.. bunu size nefisleriniz söyletiyor olmasın.. yoksa erkek egemenliğinizi ve kadın elde etme hakkınızdan vazgeçmek mi istemiyorsunuz.. samimi bir cevap lütfen.. onlar mallarından ve evlatlarından vazgeçmek istemez de kendine kılıf mı isterler lütfen dikkat !

  • “Kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz.” (Nisa; 129)<br />dini bilgimin çok olduğunu idda edemem ama yukardaki ayetle ikişer, üçer, dörder meselesi arasında ortalama bir zekayla bile fark edilebilecek bir çelişki yokmu? yani Allah bir yandan çok eşlilere eşleri arasında asla adaleti sağlayamayacağını söylüyor bir yandanda ikişer,üçer dörder diyerek çok eşliliğe ruhsat

  • “Himayemize alıyoruz” diyen muhafazakâr zenginlerin, bu himaye, neden hep kendi yataklarından geçiyor? Allahu Ekber

  • Çok mantıklı bir yazı, doğru olana işaret ediyor, kendi akıllarına güvenmeyenin islam alimi değilsiniz, bilmemne diyerek karşı çıkması doğal. Böyle insanlar ezilmeye, yönlendirilmeye, haksız olanı savunmaya mahkumdur. Tebrik ediyorum. <br />Bir de, zenginleşince böyle bir yola başvuracaklarına, boşanıp, mehirlerini verip yeni hanım almalarını salıklarım. Çirkinleşmeye lüzum yok, bu devirde gerek

  • [&quot;Kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz.” (Nisa; 129)<br />dini bilgimin çok olduğunu idda edemem ama yukardaki ayetle ikişer, üçer, dörder meselesi arasında ortalama bir zekayla bile fark edilebilecek bir çelişki yokmu? yani Allah bir yandan çok eşlilere eşleri arasında asla adaleti sağlayamayacağını söylüyor bir yandanda ikişer,üçer dörder diyerek çok eşliliğe ruhsat

    • Ayetler birbiri ile asla celismiyor, ihsan hoca yukarda acikladi ac bir daha oku, celisen senin hasta beynindeki inkarin ile ruhundaki fitratin, umud edilirki henuz fitratindaki son temiz zerrelerin bozulmamistir da yaptigin iftirayi anlayasin ve inkarindan fazla gec olmadan geri donebilesin.Sen Isiga sirtini dondukce dunyaya isik tutan bu guzel ayetleri ayak bagi sanmaya devam edersin, once

  • Bazı Arap ülkelerinde 4 kadınla evlenen zengin adamlar, kadınları ÇARŞAFA giridirmeyi FARZ sayıyorlar.<br /><br />Ahzab 59. ayet<br />&quot;Mümin kadınla söyle, DIŞ KIYAFETLERİNİ üzerlerine alsınlar. Bu onların incitilmemesi ve tanınması için daha uygundur. (zalike edna) &quot;<br /><br />Bu ayete göre, Dış kıyafet kadınların TANINMALARI içindir. Çarşaf ise, kadını tanınmayan bir duruma

Kategoriler

SON İÇERİKLER

ARŞİV

Takip edin

Konular