Aşağıda Kur’an’da ‘kurban’ ile ilgili ayetlerin bir haritasını çıkardım. En çok bilinen meal (Diyanet) ile Kur’an’ın Arapçasını karşılaştırdım. Doğrular ve yanlışlar kendi araştırma ve bilgilerime göredir. Bizim işimizin “gönüller fethetmek” değil; “zihinler açmak” olduğunu hatırlatırım. Malum bu işin bedeli ağır, sabrı zor ve fakat meyvesi tatlıdır. Bakın ortaya nasıl bir sonuç çıktı. ***...
Garîb Gurebâ Bayramı
Hiç düşündünüz mü, Türkçe’de çok kullandığımız akraba, garp, gurbet, mağrib, garip, gureba, garibankelimeleri “kurban” ile neden aynı ses benzerliğine sahip? Dahası “Allah’ın garibi”, “Garip kuşun yuvasını Allah yapar” deyim ve atasözlerinin “kurban” ile ne gibi bir ilişkisi olabilir? İsmet Özel’in “Yargı kesin: acı duymak ruhun fiyakasıdır” demesi gibi söyleyeyim: “Yargı kesin: Bütün bunlar...
Mankurt “Din Adamı” Örneği
Hz. Peygamber zamanında Mekkeli bir Ebu Amir vardı. Dönemin ‘mankurt’ rolünü o üstlenmişti. Ne demekti mankurt rolü? Kafasına ‘deve derisi’ geçirilerek, kendi ülkesini yabancı güçlerin işgal girişimine davetiye çıkarma… Kendi halkına veya coğrafyasına karşı türlü gerekçelerle işgalci gücün yanında yer alma rolü… Bakın dönemin mankurtu Ebu Amir ne yaptı, Hz. Peygamber’den de nasıl karşılık gördü…...
Muhafazakar Mankurt
Cengiz Aytmatov’un Mankurt eseri bize aidiyet ve haysiyetini kaybedenlerin nasıl kendi ülkelerine ve halklarına yabancılaşıp, “düşmanın”gönüllü askeri hale gelebileceğini anlatır. Esere göre mankurt operasyonu şöyle olurdu: Esir alınan askerlerin kafaları kazınır, başlarına ıslak, kalın ve taze “deve derisi”geçirilir ve çöl sıcağında bir kazığa bağlanarak günlerce bekletilirdi. Sıcaktan gerilen...
Cemaat ve Ankebut
Bu yazıda size “cemaat” ve “ankebut” arasında ne fark var onu göstermeye çalışacağım. Her zaman olduğu gibi “Yaşayan Kur’an” rehberimiz olacak. Malum, Kur’an’da Mekke döneminin son, Medine döneminin ilk surelerinden olan “Ankebut”suresi var… Dişi örümcek (karadul) anlamına gelir. Medine’ye gelirken/gelince nazil olur. “Münafık” kelimesinin geçtiği ilk suredir. İçinde en çok “yalan”...
Kur’an Kadınlara Ne Getirdi?
Kimi çevrelerde yaygın olan kanıya göre “İslam’da kadının adı yok”tur. Bu iddiaya bakarak İslam’da kadının adının olduğunu, en başka “Nisa” suresi diye özel olarak kadınlara sure ayrıldığını vs. savunup, İslam’da kadına ne kadar çok önem verildiğini anlatacak değilim. Bu gereğinden çok yapılıyor zaten. Bu yazıda değinmek istediğim asıl konu Kur’an’da kadın-erkek ilişkileri ile ilgili hükümlerin...
Bir kez olsun ‘tesbih sorusu’: 28 Şubat
(Aşağıdaki yazıyı Şubat 2007’de yazmıştım. 5 yıl olmuş. Gördüğüm lüzüm üzerine yeniden yayınlıyorum. Son parağrafta sadece bir son güncelleme yaptım. Bakalım siz güncellenecek bir şey bulacak mısınız).*** 12 Eylül’de 19 yaşında bir gençtim. 28 Şubat da ise yolun tam yarısında; 35 yaşındaydım. Her iki müdahaleyi de “iliklerine kadar” hissedenlerden birisiyim. 12 Eylül’ün üzerimizden tank gibi...
Kur’an’da semboller, simgeler, imgeler
Bu makalede sizi Kur’an’ın engin sembolik dünyasında bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Çünkü Said Nursi’nin “Mecaz avama inince hakikate dönüşür” demesinden de anlaşılacağı gibi bu konuda nice çamlar devirildiğini görüyoruz. Kur’an’da imgeler, simgeler ve semboller konusuna fransız kimileri Kitab’ı hurafeler, mucizeler ve harikalar diyarına çevirmiş durumda… Kitab “Ekmek arslanın ağzında” diyor...
Ölü Şehirlerin Dirilişi
Kıyamet kelimesi “ayağa kalkış” demek. Türkçe’de de kullanılan “kıyâm” sözcüğünün diğer bir söylenişi… Kur’an’da sıklıkla geçen “yevmu’l-kıyâme” de ayağa kalkış/ayaklanma/başkaldırı/kıyam günü… Peki “kıyamet” denince neden hep mezarlarda yatan ölülerin dirilişi anlaşılır? “Ahiret” denince neden hep mezardan sonraki hayat akla gelir? “Cennet” ve “cehennem” neden hep öbür dünyada düşünülür...
“Ey İman Edenler; İman Edin!”
Kur’an’da “Ey iman edenler, iman edin…” (Nisa; 4/136) diye bir ayet var.Acaba bununla ne denmek isteniyor? Perşembe geceleri kimi camilerde yapıldığı gibi tecdid-i imana veya tecdid-i nikaha mı çağırılıyoruz?“Aşk ile bir daha” deyip Kelime-i Şahedet virdine, “Şevk ile bir daha” deyup tevbe-i nasuha mı çağırılıyoruz?Bizden Kelime-i Tevhid’i tekraren “dil ile ikrar” edip durmamız mı isteniyor?Bunu...