“Kamu” sözcüğü eski (11. yy) Türkçe’deki “kamug”dan geliyor. Dil devriminden sonra Arapça “amme”nin yerine kullanılmaya başlanmış.Arapça’da “amme” deniyor; herkese, genele ait olan (amme), genel (umumî), genellikle (umumiyetle), millet, topluluk (ummet), genelin içinden çıkan (ummî), genel, tüm (âm), genelin konuştuğu Arapça (âmmice) vs…Batı dillerinde “pan” eki bu manayı veriyor; herkesin...
DOKUZ ÇETE,DOKUZ AYET
“Çete” TDK sözlüğünde şöyle tanımlanmış: “Yasa dışı işler yapmak veya etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk…”“Haydut” ise şöyle: “Silahlı soygun yapan kimse…”Bu sözcüklerin Türkçe’ye Sırpça (çeta) ve Macarca’dan (hajdu) geçmiş olması da ilginç!Kur’an’da “ülkede fesat çıkaran dokuz çete” diyerek Hz. Salih’in kavminden, “ateşe çağıran liderler/çete elebaşları” diyerek de...
Hangi Kur’an?
“Kur’an’a dönelim”, “Kur’an İslam’ı” vs. diye “Kur’an da Kur’an” deyip durmaktan dillerde tüy bitiren söylemleri biliyorsunuzdur. Olumlu işlevi olmuştu bir ara ama artık kabak tadı vermeye başladı. Gayet sığ, derinliksiz ve yavan kalıyor. Artık şöyle denmeli: İyi de “Hangi Kur’an”? Yanlış anlaşılmasın; birden fazla Kur’an olduğunu kastetmiyorum. Birtane Kur’an var; tamam, başımız gözümüz üstüne…...
Benim Gözümde Atatürk
Benim gözümde Mustafa Kemal Paşa, yaşadığı tarihsel şartlar nedeniyle yıkılış ve yok oluş dönemi millet ve devlet aklının bir ürünüydü. Altı yüzyıllık bir imparatorluğun dağılacağı görülünce, millet ve devlet aklı harekete geçmiş ve “kendinden zuhur diyalektiği” ile kendi rahminde yeni bir doğum var etmiştir. Bu doğumu...
BAŞÖRTÜSÜ AFORİZMALARI
İster “türban” deyin, ister “başörtüsü”…İster “yemeni” deyin, ister “yaşmak”…İster “Türban ayrı başörtüsü ayrı” deyin, ister “Bu ikisi aynı şey”…İster “Kur’an’da başörtüsü yok” deyin, ister “Başörtüsü Allah’ın emri”…Bütün bu iddia ve savunmaların artık bir anlamı kalmadı.Çünkü…“Bu dünyanın direği yok, merhameti yüreği yok, klavuzun gereği yok, yolun sonu görünüyor…” *** Saçını, tek teli...
BİZE ‘DİN’DEN BAHSET
Gündelik hayatta çok sık rastladığımız “Din ayrı dünya ayrı”, “Dini bu işlere bulaştırma”, “Yine mi dini konular?”, “Hoca camide” veya “Dünyaya çok daldık, biraz da dinden bahset” gibi serzenişlerle kendini ele veren bilinçaltımızdaki “din anlayışının”, bizim coğrafyalarda, iki bin senedir değişmeyen bir algılamaya dayandığını düşünmekteyim.Dinden bahsetmeyi, yaşayan hayattan ayrı bir buud...
ALLAH İLE ALDATANIN ÖNDE GİDENİ
Rahmetli babam hep “Bel’amların şerrinden muhafaza eyle Ya Rabbi…” diye dua ederdi. “Bel’am kim ki?” diye sorduğumda “Allah ile aldatanın önde gideni” derdi… Böylesi duaları dinleyerek büyümüş olmamdan olacak “saray ulemasından” oldum olası hiç hazzetmem.Gel gör ki Allah ile aldatanların şahı olan “Bel’am” konusunu ne cami vaazlarından, ne de ilahiyat kürsülerinden pek duyamazsınız. Kur’an’da...
Absürd din, çifte hakikat ve bölünmüş dinî hayatlar
“Absürt” sözcüğü Hind-Avrupa dil kökünde sağır, dilsiz, boğuk sesli (surdo) dan Latince’ye sağır (surdus/absurdus) olarak, oradan da Fransızca’ya saçma, anlamsız (absurd) manası kazanarak geçmiş… TDK sözlüğünde “saçma” sözcüğünün karşısında ise şunlar yazıyor: Akla uygun olmayan, yersiz bulunan, pestenkerani, absürt… Pestenkerani de Farsça’da uyduruk, saçma sapan görünüm, resim demek… Bu durumda...
EY DİN BARONU!EY SİMSAR!DİNLE KİTAP’TAN…
“Baron” kelimesi Orta Latince’de “engel” anlamına gelen “barra” dan geliyor. Fransızca’ya “barre”, İngilizce’ye de “bar” olarak geçmiş… Türkçe’de kullanılan bar, ambargo, bariyer, baraj, barfiks, barmen, baro kelimeleri de bu kökten.Bunların hepsinde “engelleme, çevirme, bir yerde toplama” manası var. Hatta bizde Erzurum ve Artvin yöresi halk oyunlarına Ermenice’den geçen grup, topluluk, insan...
Sübyanla evlilik, çokeşlilik, kadın dövmek
Gerçi bu konularda daha önce defalarca yazdım; “Çokeşlilik”, “Kur’an kadınları dövün diyor mu?”, “İslam’da cariye var mı?”, “Kadın erkeğin kaburga kemiğinden mi yaratıldı?” başlıklı makalelerimize bakılabilir. Burada onları güncelleştirerek kısa bir özet sunacağım. Görüyorsunuz, dönüyor dolaşıyor aynı şeyler yine gündeme geliyor. Her şeyden önce şunu söyleyeyim: Ben bu tür vak’alara “mahalle...