Yazarihsaneliacikeditör

Âhir Zaman İlmihâli

Türkiye’nin saygın ilahiyat akademisyenlerinden değerli hocam Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu’nun “Âhir zaman ilmihâli” adlı son çıkan eseri, adından da anlaşılacağı gibi “Yaşayan ilmihâl” olma iddiasıyla kaleme alınmış… Sizlere, bu makalede, yaz boyunca okuyabileceğiniz bu güzel eseri tanıtmak istiyorum. Eser, İslam’a yönelik temel bakış açısı, konuları ile alış biçimi, zamanın ruhunu yakalamaya...

İslâm’ın İki Büyük Şiarı

“Şiâr” kelimesi, “şiir” ile aynı kökten geliyor.  “Sıklık, incelik, farkındalık” manalarını içeren bir kelime… Kısa, sık ve incelikli söz (şiir), inceliklerin farkında olan (şâir), inceliklerin farkında olma (şuur), ince ve sık biten/saç (şa’r), buğdaydan farklı olarak ucunda ince kılçık bulunan arpa (şa’îr), sıkça söylenen slogan, amblem (şiâr) kelimeleri bu kökten. Demek ki birisine “Şuursuz”...

SÖYLEŞİ (BİRİKİMHABER)

İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Kuran araştırmalarından son siyasi gelişmelere kadar birçok konudaki görüşlerini BİRİKİMHABER okuyucularıyla paylaştı. İsa Tatlıcan  (18-06-2010 ).BİRİKİMHABER:  Sizi yazılarınızdan ve kitaplarınızdan takip edenler genelde İhsan Eliaçık’ı dinin ve Kuran’ın anlaşılması konusunda yaptığı çalışmalarla tanıyordu. Ama son dönemlerde siyasi konularda...

Allah “Eşitliği” Takdir Etti

Kur’an’da bir ayet var, yazının başlığı oradan aldım. Mevcut meallere bakılırsa, bu tür konuların çoğunda olduğu gibi “sinirleri  alınmış” ayetlerden birisi ile daha karşı karşıya olduğumuz görülüyor. “Eşitlik” kavramına duyulan antipati nedeniyle türlü teviller yapılarak anlaşılmaz hale sokulmuş. Bakın ne diyor ayet: “Yeryüzünde sabit dağlar varetti. Orasını bereketlendirdi. Orada dört mevsim...

Bir Başka Açıdan Ashab-ı Sefine – Gemi Arkadaşları

Bugün dünyada “küresel kapitalist hegemonya” var. Kadim imparatorlukları yıkarak, iki dünya savaşı kazanarak, atom bombası atıp insanlığı susturarak, üstelik sosyalist dünyayı da çökerterek kurulmuş bir “otorite” bu… Birleşmiş Miletler (BM), Dünya Bankası, İMF gibi uluslarası kuruluşları, ABD, AB gibi birleşik güçleri, NATO gibi askeri kuvvetleri olan ve kendisini “olması gereken dünya” olarak...

Akdeniz Kelebekleri

Mavi Marmara yardım gemisine yönelik İsrail saldırısından öfkeye kapılıp muhafazâkar hükümetten yeni bir “one munit”,  “somut adım” veya “eylem” bekleyenler boşuna beklemesinler… “Stratejik derinlik” dehlizlerinde kaybolan Dışişleri Bakanı’ndan “somut adım” veya “iş, icraat, yaptırım, karşılık” bekleyenler boşuna umutlanmasınlar… Bunların hiçbirisi olmayacaktır. Bunlar hükümetten öte devlet...

Kur’an’da “Üsttekiler” ve “Alttakiler”

İbn Haldun (öl. 1406) altı asır önce “Şu ana kadar ki bütün tarih Bedevîler ile Hadarîlerin mücadelesinden ibarettir” demişti. Aslında bu, kadim dinî metinlerin; Avesta’nın, Tevrat’ın, İncil’in ve Kur’an’ın vurgularını yeniden ifade etmekten başka bir şey değildir.  Hadarîler üsttekiler, Bedevîler alttakiler oluyor.  İbn Haldun’a göre bu mücadelede birinden diğerine geçişte esas amil mülktür...

Muktedirin Kaderi

“Madencinin kaderi bu” cümlesi bana İsmet Özel’in “Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor” dizesini hatırlattı. Hani “Böylesine hazırlıklı değilim daha/Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum/Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda…” diye devam eden Erbain’in o ünlü dizeleri… “Madencinin kaderi bu” sözünün anlamı hakikaten ürkütücüdür. Bu sözü söyleyenin kişiliği, kimliği ve yetiştiği dinî iklim...

İslâm’ın Krizi (2)

2- Krizin Felsefî Kökleri İkbal’in dediği gibi Peygamberlik kemale eriştiği için kendi kendini ortadan kaldırmıştı. Çünkü peygambere gelinceye kadar eski dünyanın insanları “kurtarıcı” beklentisi içindeydiler. Ancak bu beklentiler ilelebet süremezdi. Bir yerde bitmeli ve insanlar kendi “akıllarıyla” baş başa kalmalıydılar. Böylece Allah’tan haber bekleme (vahiy) dönemi bittiği için insanlar kendi...

İslam’ın Krizi (1)

“Kriz” kelimesinin kökü Hint-Avrupa dilindeki “krei” kelimesine dayanıyor. “Krei” iyiyi kötüden ayırmak anlamına geliyor. Buradan diğer batı dillerine çeşitlenerek yayılmış; kritik, kriter, otokritik, sekreter, sekrosyon, konçerto, konser, kriminal… bu kelimelerin hepsi Hint-Avrupa kökünden batı dillerine, oradan da Türkçe’ye geçmiş. Eski Yunanca’da “krinein” hüküm vermek, yargılamak...

Kategoriler

SON İÇERİKLER

ARŞİV

Takip edin

Konular